Kültürel Mirasın Korunması Neden Önemlidir?

İki haftadır üzerinde yazmayı planladığım konu, Ayasofya Müzesi’nin ibatete açılması ile daha da gündemimize oturdu. Aslında ben bu yazıyı Kıbrıs odaklı yazmayı planlıyordum ama kültürel mirasın korunması hepimizin bildiği üzere çeşitli uluslararası dernekler tarafından da desteklenen ve üzerinde çokça bahsedilmesi gereken bir husustur. Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce okuduğum bir makalede şöyle diyor kültürel mirasın korunması için: “Kültürel mirasın korunması, çevrenin korunması veya insan hakları gibi diğer önemli ortak değerler ile aynı seviyede önem arz etmektedir.”

 

Kıbrıs hepimizin de Kıbrıs tarihi kitaplarından ezberlediği gibi bu güne kadar bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış çok köklü bir toplumdur. Aslında bastığımız her karış toprak deyim yerinde ise bir tarihtir ve çok önemlidir. Geçen hafta Tabella yazarlarıyla yaptığımız araba yolculuğunda da bir kez daha gördük, o kadar güzel değerlendirebilecek müzeye çevrilebilecek yapımız var ama hepsi atıl durumda ki insanın içi gidiyor. Bazıları ise sözde restorasyon aşamasında kontrolü yok, bazılarının restorasyonu tamamlandı yine sahip çıkılmadığı tanıtımı yapılmadığı için atıl. Bunlar sadece Kıbrıslıların öğrenmeye görmeye merak ettiği yapılar değil, aslında bunlar turizmde tarihî hikâyeleştirme ile bütün insanlığa sunulabilecek bilgiler.

 

Aslında tarihî miraslarımızın korunmasının önemi üzerine konuşulacak çok konu var, birincisi tarih tekerrür eder. Yani aslında bugün geçmişte yaşanan olayların bir çok benzerini ve tekrarını yaşıyoruz. Eğer bunları öğrenmeye burun kıvırırsak aslında yeni bir şey üretmiş olmayız hep eskileri tekrar edip dururuz. Bir diğeri de şu an mevcut ve Kıbrıs’ta müzelerde sergilenen tarih maalesef çok kısıtlı bir çerçeveyi anlatıyor, Kıbrıs Savaşı’nı. Hâlbuki bu ada ondan çok daha fazlası.

 

Korunan tarihî yapılar sadece eskiyi yeni nesillere aktarmamızı sağlamıyor, aynı zamanda çok büyük de ekonomik bir gelir. Mesela şimdi ibadethaneye çevrilecek olan Ayasofya Müzesi Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan müzesiydi. Sadece 2019 yılında 3,7 milyon kez ziyaret edilmiş, üstelik bilet fiyatları 100 ₺ civarında. Bunun gibi bir çok örnek sayabiliriz Paris, Roma gibi tarih turizmi yapan şehirlerden.

 

Son olarak aslında etrafımızda olan yapılar, her ne kadar boş taş duvarlar gibi görünse de bizi aslında bugün biz yapan şeyler. Belki bazı şeyler farklı olsun hepimiz gönülden isterdik, gerek Kıbrıs gerek farklı ülkeler için fakat sonuç olarak bizler eğer bugün bu şekilde yaşıyorsak elin Bizanslısının (!) yaptırdığı yapının da buna etkisi çok büyük. Önce kendinize saygı duyun sonra etrafınıza unutmayın biz aslında onların birer yansımasıyız, görüşmek üzere.

 


 

Referanslar

https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/turkiyenin-en-fazla-ziyaret-edilen-muzesi-ayasofya-ibadete-aciliyor-5924687/

http://www.guvenliyasam.org/wp-content/uploads/2016/02/KULTUREL.pdf

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir