Sen Her Zaman Şarkılar ve Şiirler Gibi Kalıcı Olacaksın Yüreklerde!

Sevgili Natalie’ye…

 

“Zaman çok hızlı geçiyor arkadaşlar” deyip klişeleşmiş bir cümleyi yazımın ilk cümlesinin bir parçası yapmak istemezdim, fakat gerçekten zaman çok hızlı geçiyor… Su gibi, rüzgâr gibi çok hızlı geçiyor… Ne çabuk 1 yıl oldu Natalie’mizi kaybedeli? Ben şahsen buna hâlâ daha inanamıyorum… Natalie’yi hâlâ daha bir telefon uzağımda hissediyorum… İki toplumlu bir etkinlikte yine onunla karşılaşacağım ümitlerini arada bir içimde yeşertiyorum ve daha sonra bunun imkânsız olduğunu düşündükçe ne ümit kalıyor içimde ne de bir heyecan… Onsuz olan her astronomi atölye çalışmaları renksiz geliyor bana, heyecansız ve de hep bir şeyler eksikmiş gibi bir his… Hep bir şeyler eksik çünkü, o bir şeyler hep eksik olmaya devam edecek… Natalie’miz eksik çünkü ve fiziksel olarak da hep eksik olacak atölye çalışmalarında… Ne çabuk bir yıl geçti böyle sevgili Natalie? Ne çabuk bir yıl geçti Kıbrıs bir yurtseverini, barış mücadelecisini ve dünya gülüşünde kelebekleri gizleyen insanını kaybedeli!

 

En son geçen yıl temmuz ayında görüşmüştük Natalie ile… Cyprus Friendship Programme’ın Agios Nikolaos (Esentepe) kampına davet etmiştik kendisini astronomi üzerine atölye çalışması yaptırması için… Yüzünden hiç düşmeyen gülümsemesi ile geldi kampımıza, çalışmalarını yaptırdı, getirdiği teleskoplar ile bazı gezegenleri inceletti bizim çocuklara… Sahi ben de henüz 16 yaşındayken, Satürn, Ay ve Jüpiter gibi gezegenleri ilk kez onunla gördüm teleskoplarını kullanarak. Gençlerimiz kampta onunla birlikte yıldızlara baktı, umutları yıldızlarda bulmaya çalıştılar… Kampta 1-2 gün daha kalmak istedi ve kaldı… Bizimle birlikte birçok atölye çalışmalarına katıldı… Benim ve Evdokia’nın İbrahim Aziz’in Bölünür mü Hiç şiirini iki dilde okurkenki anımızı videoya çekip Facebook’tan paylaştı… Ertesi günün sabahı “iki hafta sonra görüşmek üzere” vedalaşmaları başladı… Çünkü iki hafta sonra yine kampımıza gelecek ve bu sefer ağustos ayı kampçılarımıza evreni anlatacaktı… Bir hatıra fotoğrafı çektik ve arabasına binip kamp yerinden uzaklaştı…

 

Son fotoğrafımız.

 

Aradan iki hafta geçti ve ağustostaki kamp yine aynı köyde başladı… İnternetten ne zaman kampa geleceği hakkında soru sorduk ve asla cevap alamadık… Meraklandık… “Stereotype Activities” çalışmaları esnasında aniden önüme bir telefon ekranı koydu bizim Ahmet… İngilizceydi haber ve koca koca puntolarla “Natalie Kayıp” yazısı yazıldı… Tatil için gittiği bir Yunan adasında kaybolmuştu… Zar zor aktiviteyi sonlandırdık… Haberi almadan önceki neşeli yüzün ve yüksek enerjinin yerini beyaza dönmüş, meraklı ve üzgün bir surat ve de yüksek enerjinin yerini ise oldu bittiye getirmeye çalışan düşük bir enerji aldı… Eğitim gören çocuklar meraklandı, yanımıza gelip ne olduğuna dair sorular yöneltmeye başladılar… Konuşmak istemiyordum(k), sustum(k)… “Daha sonra açıklarız size.” deyip geçiştirdik… Kimimiz güzel bir haber alacağız umudu ile umutlarımızı hep canlı tuttuk. Kimimiz yan köyde bulunan Omodos Kilisesi’ne gidip güzel haberler için Tanrı’ya mumlar yaktı…

 

Natalie CFP Temmuz Kampı gençlerine eğitim verirken.

 

Kampın bitmesine son bir gün kala çocuklara “Çatışma Çözümü – Müzakere Etme Becerileri” alanında eğitim verirken, son yıkıcı haber yine Ahmet’in bana uzattığı telefon ekranından geldi… Koca koca yazılarla bu defa “Natalie’nin Cansız Bedenine Ulaşıldı!” yazısı bizi altüst etti… En zor anonsu çocuklara ben yaptım ve “10 dakika ara” diyebildim… Bütün herkes kaskatı kesildi, ne olduğunu anlamaya çalışan, bu habere inanmak istemeyen yüzler etrafta dolaşıyordu… Kimisinin gözlerinden yaşlar aralıksız akıyor, kimisi ağlayanları teselli etmeye çalışıyor, kimisi de başka haber kaynaklarından haberin ne kadar doğru olduğunu anlamaya çalışıyordu…

 

O gece, “Son Gece Partisi” vardı… Yapılıp yapılmaması konusunda bayağı aramızda tartışmalar yaşandı… En sonunda yapma kararı çıktı, ama kimsenin yüzü gülmüyordu… Adı parti olsa da ortalığa hep bir hüzün hâkimdi… Işıkları kapadık… Bu defa yıldızlara onsuz baktık… Yıldızlar çok daha parlaktı o gece…

 

Ne çabuk 1 yıl geçti böyle? Göremesek de seni, biliyoruz ki hep bizimlesin… Göremesek de seni, sen hâlâ daha barış saçan gülüşünü bizimle paylaşıyorsun, biliyoruz bunu! Sen hep bizimle olacaksın Natalie! Ne Kıbrıs unutacak seni ne de yurtsever insanları, çünkü sen her zaman şarkılar ve şiirler gibi kalıcı olacaksın yüreklerde… Barışla uyu ve biz göremesek de renkli gülüşünü hep bizimle paylaşmaya devam et, olur mu?

 


 

Kapak görseli merhume Natalie Christopher’in Facebook sayfasından alınmıştır. Saygılarımızla…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir