Allı Turnam Selam Götür, Telli Turnam Selam Getir

Bu hafta Anadolu ve dünyanın birçok yerine kadar uzanan bir yelpazede kutsal sayılan ve çok özel olarak nitelendirilen turnalardan bahsetmek istedim. Onlar hakkında ufak bir bilgi vererek başladım yazıma, daha sonra Anadolu kültüründe kapsadıkları yere ve türkülere değinmek istedim. Kimi türkülerde allı, kimi kültürlerde telli olan turnalar çok da ilginç bir bilinmezliğe sahip. Yazımın sonunda yeni öğrendiğim ve en az benim kadar şaşıracağınızı düşündüğüm bir şeye de değindim, belirtmek isterim ki bilenleriniz olacaktır. Dilerim keyifle okursunuz.

 

Genel Özellikler

Çiftleşme dönemlerinde kur dansı olarak bilinen “raks” dansları, topluluklar halinde ve ‘’V’’ şeklinde yaptıkları göç, çıkardıkları sesler, izleyenleri kendilerine hayran bırakan özelliklerindendir. ‘’V’’ şeklindeki göçleri divan şairlerine ilham kaynağı olmuştur. 2010-2012 yılları arasında yapılan bir araştırmaya ait verilerde Anadolu’da 1143 turnanın kış dönemini geçirdiği görüldü. Kışlama alanlarından en önemli bölgeler Çukurova Deltası’nda Yumurtalık; Ağyatan, Akyatan lagünleri; Tuzla Gölü ve de Göksu Deltası olarak tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra göç esnasında konaklama yerleri kuzey-güney güzergâhında İstanbul, Batı Karadeniz sahil şeridi boyunca, Samsun ve Doğu Karadeniz üzerinden uçarak Anadolu’ya giriş yapmaktadırlar. Kuzeydoğu rotasında ise Kars ve Iğdır Anadolu’ya giriş alanı olarak kullanılmaktadır.[1]

 

Turna Figürü

Turna figürü halk edebiyatında ulak, iyilik sembolü, kız, güzellik, uğur, bereket, niyet elçisi ve gurbet gibi sıfatları tanımlamak için kullanılmıştır. Âşık kültürünü benimsemiş ve âşık olarak nitelendirilen ladinî şairleri “haber” motifi olarak turna kullanmışlardır.[2] Türkülerde ise turna yine haberci olarak kullanılmasının yanında hasreti, sevgiyi ve güzelliği niteler. Göçmen bir kuş olan turna, diyardan diyara gezerken haber getirip götürmeyi de yapabileceğine inanılır. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT), Türk Halk Müziği (THM) arşivinde toplam 45 turna türküsünü barındırıyor.[3]

 

 Halk Türkülerinde Turnalar

Allı turnam bizim ele varırsan

Allı turnam bizim ele varırsan

Şeker söyle kaymak söyle bal söyle

 

Allı turnam ne gezersin havada

Allı turnam ne gezersin havada

Kanadım kırıldı kaldım burada

 

Akıllarda hemen Neşet Ertaş… Neşet Ertaş ve bağlamasıyla nesilden nesile aktarılan bu türkünün sözleri Keskin yöresinden “Allı Turnam” adlı eseriyle eşe dosta selam gönderen mahalli sanatçı Hacı Taşan’a ait.

 

***

 

Garip Turna

Garip turna bizi senden sorana

Şimdi bir yavruya kuldur diyesin

Aşkın zincirini takmış boynuna

Devr içinde Mecnun oldur diyesin

 

Türk edebiyatının ünlü isimlerinden Gevherî, halk edebiyatının günümüze kadar ulaşmış büyük ustalardan biridir ve o da turnalara selam yollama rolünü verenlerdendir.

 

***

 

Telli turnam selam götür

Sevgilimin diyarına

Telli turnam selam götür

Sevgilimin diyarına

 

Hasret kimseye kalmasın

Sevdalılar, ayrılmasın, ayrılmasın

Ben yandım eller yanmasın

Sevdanın aşkın narına, cananıma

 

Ben yandım eller yanmasın

Sevdanın aşkın narına, cananıma

 

Türk Halk Müziği ve bağlama sanatcısı Musa Eroğlu’na ait “Telli Turnam” adlı eserde yine turnalar iletişim aracı rolünde.

 

***

 

Turnam gidersen Mardin’e

Turnam yâre selam söyle

Karlı dağların ardına

Turnam yâre selam söyle

Karlı dağların ardına

Turnam yâre selam söyle

 

“Turnam Gidersen Mardine” adlı bu anonim eser oldukça bilinmektedir. Turnalar yine selam söyleyen karaktere sahip.

 

***

 

Değmen benim gamlı yaslı gönlüme

Ben bir selvi boylu yardan ayrıldım

Evvel bağban idim dostun bağında

Talan vurdu ayva nardan ayrıldım

Gökyüzünde turna gibi dönende

Baykuş gibi viran yurda konanda

Çok ağladım mecnun gibi çöllerde

Ferhat gibi şirin yardan ayrıldım

 

“Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme” yine anonim bir yazara ait ve Tokat yöresine özgü oldukça bilindik bir türküdür.

 

***

 

Kimilerinde allı kimilerinde telli kimilerinde sarı, Türk edebiyatının kültürel sembolü. Peki, hiç hayal ettiniz mi bir turnanın nasıl göründüğünü? İlk kez öğrendiğimde beni de oldukça şok eden bir durum oldu. Allı turna bir turna değil, allı turna olarak adlandırılan aslında flamingodur. Pembe renkli su kuşları olan flamingolar turnagillerden değildir. Telli turna ve sarı turna ise turnagillerdendir. Allısı da tellisi de kornalılar grubuna girdiğinden, fiziksel benzerlikleri allının renginden, diğerinin de gözünün arkasındaki beyaz tüylerden dolayı allı ve telli olarak adlandırılır.

 

Görsel 1’de Allı Turna (flamingo), Görsel 2’de ise Telli Turna örneklerini bulabilirsiniz.

Görsel 1. Fotoğraf: Raoul Croes, Unsplash.

 

Görsel 2. Fotoğraf: Gabriel Miklós, Unsplash.

 

Son Söz

Samimiyetlerine sığınmış kimileri, kimileri kendine yakın hissetmiş, kimileri sevdiğinin yerine koymuş turnaları ve dert yanmış, içlerini dökmüşler turnalara. Ağır karakterli de olsalar bazılarının hareketli bir yanı da var. Genellikle hüzün, hasret ve sitem hisleri derinden hissedilir.[4] Aslında derin bir yük kondurmuşlar turnaların kanatlarına; Anadolu’nun dertlerine derman olmak bir turnaya lütfedilmiş. Bir terapi unsuru, bir dert ortağı diyerek noktalayabilirim yazımı. Buradan ulaşabildiğim ve benimle birlikte bundan sonra türküleri dinlerken içinde turna var mı diye dikkat edecek olan her bir kişi için ne mutlu bana.

 


 

Referanslar :

[1] Akarsu, F. (2013). “Biyo-Kültürel Açıdan Turna (Grus grus) Araştırması”. Doğa Derneği, Ankara, Türkiye.

[2] Elçin, Ş. (1997). “Halk Edebiyatı Araştırmaları – 1”. Akçağ Yay. Ankara. s. 63-75.

[3] Kurt, İ. (2011). “TRT Türk Halk Müziği Repertuarındaki Turna Sembollü Türkülerin Ezgisel Yapıları ve Durnalar Semahının İncelenmesi”. Malatya Türk Halk Müziği Sempozyumu, Malatya.

[4] Lewis M. P. (2009). “Ethnologue: Languages of the World”. SIL International, Dallas, TX. 16th Ed.

 

Fotoğraf: Bru-nO, Pixabay.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir