Uzayın keşfine bizi en çok yaklaştıran adımlardan biri olan teleskop 1608’de Hollanda’da gözlük yapan biri olan Hans Lippershey tarafından icat edildi. Kırıcı teleskobun mucidi olan Hans Lippershey’in adının çok duyulmamasının sebebi onu gökyüzü araştırmaları için kullanmamasıydı. Teleskop kullanarak gökyüzü gözlemi yapan ilk bilim insanı olan Galileo Galilei, Lippershey’in teleskobunu biraz geliştirip yüzyıllar boyunca konuşulacak keşiflere imza atmıştır. Peki Galileo’nun teleskobu nasıl çalışırdı ve bize neler kattı?
1610 yılında gözlemlerine başlayan İtalyan gökbilimci, kırıcı teleskop adı verilen teleskop türünü bu amaçlı kullanan ilk insan olmakla birlikte, icat edilen ilk teleskoptan daha iyi bir büyütme oranına sahip bir teleskop yapmayı başarıp Lippershey’in önüne geçmiştir. Galileo’nun teleskobu 8-9 kat büyütme sağlarken, diğeri sadece 3 katında kalabilmişti. Yapım aşamasının en ilgi çeken noktası Galileo’nun herhangi bir çiziminin olmaması. Tamamen deneme yanılma yolu ile lensleri doğru yerleştirip, en doğru ve uzun yıllar boyunca en kullanışlı olacak teleskobu üretmişti.
Konveks ve konkav (dışbükey ve içbükey) lenslerden oluşan bu teleskop, gelen ışığın konveks lensten geçerek kırılıp, odak noktasına yakın bir yerde bulunan konkav lensten geçerek yeniden kırılmasıyla düz ve net bir görüntü elde edilmesini sağlar. Böylece çok uzak mesafelerde bulunan objeleri rahatça gözlemleyip, keşiflere başlayan Galileo ilk olarak Ay’ın yüzeyindeki kraterleri, Güneş lekelerini ve Venüs’ün evrelerini keşfetmişti.
Günümüzde ise bu araştırmalar çoğunlukla dünyanın yörüngesinde bulunan uzay teleskopları aracılığı ile yapılır. Çok daha gelişmiş ve farklı tekniklerle çalışan bu teleskoplar 13 milyar ışık yılından daha uzağı görme imkânı sağlıyor. Şu anda yörüngemizde görev yapan onlarca teleskop bulunmakta. Bunlardan en büyüğü olan Hubble Uzay Teleskobu 2012 yılında 13,2 milyar ışık yılı uzağının bir fotoğrafını çekmiş. eXtreme Deep Field (XDF) adı verilen bu görüntü, teleskobun 10 yıl boyunca tek bir noktaya odaklanması sonucu, iki binden fazla görüntünün birleştirilmesiyle edilmiş.
Uzay teleskoplarının günümüzde bize sağladığı katkıları ve araştırmaları da bu yazıya sığdırmak mümkün olmazdı. Evrenin sonsuzluğunu inceleme fırsatı sunan bu muhteşem icadı herkesin deneme fırsatı bulmasını çok isterim. “Bir şeyi bir kere görmek, bin kere duymaktan iyidir” diye bir Çin atasözü vardı. O yüzden bu muhteşem görüntüleri telefonlardan ya da bilgisayar ekranlarında değil de gözlerinizle görün.