“Adamı başından vurmalılar ki
Senin için ölsün yarınlar
Silahı elinden almalılar ki
Faili meçhuldür desinler
Oteli kökünden yakmalılar ki
Senin için ölsün yarınlar
Kitabın içinde kalmalılar ki
Faili meçhuldür desinler
Yolunu bekler, yine köpekler
Yolunu gözler, yeni köpekler”
Duman’ın “Köpekler” şarkısını dinleyeniniz vardır mutlaka.
O ülke ki kocaman bir kültürü vardı, yerine iğrençlikler kaldı. O ülke ki güzel insanları vardı, gözüken sadece çirkinlikler kaldı. O ülke ki özgürlükleri vardı, geriye sadece bir hiç kaldı.
Türkiye’nin oy oranı olarak en büyük ikinci siyasi partisinin genel başkanını öldürmeye çalıştılar. Hem de bir cenazede. Provokasyonu yapanlar ise her gün canları çektiğini “terörist” ilan eden ahlak yoksunu siyasiler ve onların bu beyin yıkayıcı propagandasına kukla olan havuz medyası.
Türkiye bir distopyadır.
Sevenleri için bir umut her zaman vardır muhakkak ama Türkiye bir distopyadır.
Menderes asıldığında da, Erdal’ın kalemi kırıldığında da, Madımak yakıldığında da, Hrant vurulduğunda da…
Türkiye bir distopyadır.
Kimsenin karşı görüşe saygısı ve tahammülünün olmadığı bir felaketler diyarıdır.
Umarım adamız, demokrasimiz ve toplumumuz asla bu hâle gelmez. Bu hâle gelmemek için diyalog oluşturmaya, ayrıştırmamaya ve tüm görüşlere saygı göstermeye çalışıyoruz. Toplum olmak bunu gerektirir, biz olmak bunu gerektirir.
Umarım Türkiye halkı arasında zaman içerisinde diyaloğun, barışın, beraberliğin hükümdarlığı başlar. Yoksa kapanmayan yaralara yenileri eklenmeye devam eder.
Geçmiş olsun Türkiye, kapanmayacak yepyeni bir yaran oldu.
Fotoğraf için tıklayınız.