Değişim “1” ile Başlar

Stefan Zweig, “Dünya’yı değiştiremiyorsan, dünyanı değiştir.” sözünün sahibidir. Ben de bunun üstüne şunu söylemek istiyorum: “Bir insan değişir, dünya değişir!”

 

Her şey “1” ile başlıyor aslında, birinin değişimiyle. Hatta bütün güzel kitapların başında hep ana karakter bir karar alır ya da kararının arkasında durur. Böylelikle değişim başlar ve hikâye böyle devam eder.

 

Sosyal psikolojide “değerler” yer alır. Bu değerler, “toplumların yerine getirilebilmesi için oluşturdukları bir kılavuz kitapçığı” olarak tanımlanabilir.[1] Değerler kültürlere ve yaşanmışlıklara göre değişebilen ve bazı insanlar için kutsallık ifade eden kılavuzlardır. Kişi değerleri doğrultusunda hareket eder ve adım atar. Değerlerinin arkasında duranlar her zaman değişimi getirenlerdir.

 

Değişim, belli bir süre içerisinde yer alan değişikliklerin tümü, bütünü olarak tanımlanır.[2] Değişim ve ileriye gidebilmek için bence işe “kabullenmeyerek” başlaması gerekiyor kişinin. Kabullenmemekten kastım şu: Var olanla idare etmeyi, daha iyisi yapılabilecekken ya da elde edilebilecekken, reddetmek. Aynı zamanda sorgulamak çok önemlidir. “Neden?” ve “Nasıl?” soruları bize değişimi getirebilme kapasitesindedir. Kabullenmeyip sorgulayarak sistemdeki sorunları saptayabilir ve değişimi sağlayabiliriz.

 

Hep derler ya “Kendine inan gerisi olur.” işte çok doğru bir şey bu. Kendi doğrularımızın, inançlarımızın ve değerlerimizin arkasında durarak, inanarak ve icraata geçerek değişimi elde edebiliriz ancak. Var olan durumu kabullenerek değil. Belki memnuniyetsizlik denilebilir bu duruma, ama insanoğlu aç gözlü ve doyumsuzdur; hep dahasını ve daha iyisini ister. Sadece kendimiz için de değil toplum için de değişim her zaman bir kişinin yüksek sesle bağırmasıyla, hareket etmesiyle başlıyor. Bir kişi sorgulamaya başladı mı diğerlerinin de içine kuşku düşürüyor bu durum.

 

Mesela devlet mevzularını ele alalım. KKTC’de var olan durumdan memnun ya da var olan durumu kabullenmiş, keyfinden ödün vermek istemeyen kişiler var. Diğer bir yandan da sosyalist, ellerini taşın altına koyup yüksek sesle bağırıp hakkını arayan ve devleti için iyi şeyler isteyen kişiler var ve değişime inanıyorlar. Ben de inanıyorum, bu yüzden bu savaşı veriyoruz. Bir kişi bile inansa yeter diyoruz. Bir oyla seçim kazanan, ABD’nin eski başkanlarından Rutherford Birchard Hayes bunun bir örneği olabilir.[3] Bir kişi dimdik dursun, yeter de artar bile.

 

Değişim kolay olmayan ve fedakârlık gerektiren bir şeydir. Mesela Avrupa Birliği’ne katılan ülkelerden İtalya, İspanya ve Yunanistan, ekonomik olarak zarar görmüş ve bu ülkelerin halkları maddi olarak etkilenmiştir bu durumdan. Fakat sonunda iyi bir yere varacaklarını düşündüklerinden ellerini taşın altına koymuşturlar.

 

Geçen gün bana birisi çok güzel bir şey söyledi ve bunu sizinle paylaşmak isterim: “Develer de hendek atlar, her ne kadar zor olsa da.”

 

Kulağa küpe olmalı bence.

 

Bir kişiyi bile etkilesek yeter. Yapılan bazı çalışmalara göre eğer yardım çağrısında bulunan birine bir kişi yardım ediyorsa, el uzatmışsa diğer insanların da yardım etme olasılığı daha yüksekmiş. Bir kişi yine değişimi yaratıyor yani ve aynı çalışmalarda şöyle bir şey not ediliyor ki, kalabalık içindeyken başınız dertteyse ve/veya yardım istiyorsanız insanlardan birini seçip ya göz teması kurmanız yardımcı oluyor.[4]

 

İnsanın ileriye adımı, değişimi hep önce kendisinde başlıyor. Biz inandığımızın arkasında duralım tek kişi dahi olsun hareket edelim, bir şeyler yapalım, değişim illa ki olacaktır. Belki küçük çapta olacak ama illa ki sesimiz duyulacak ve amacımızın yolculuğa başlayacağız. Bir şeyler yapabilecekken “Tek kişiyiz başkası bizle aynı düşünmüyor.” diye susmak, ayağa kalkmamak yerine tek kişi yola çıkalım da bize katılan katılır demeliyiz.

 

Ben yalnızca bir taneyim,

Ama yine de birisiyim.

Her şeyi yapamam,

Ama yine de bir şeyler yapabilirim;

Ve her şey yapamadığım için

Yapabileceğim bir şeyi yapmayı reddetmeyeceğim.

 

-Edward Everett Hale

 


 

Kitap Önerisi

One Can Make a Difference: How Simple Actions Can Change the World, Ingrid Newkirk.

 

Referanslar

[1]  Aklınızı Keşfedin. (2018). Sosyal Psikoloji Nedir ve Neden Bu Kadar Önemlidir?

[2] Türk Dil Kurumu. (2019). Güncel Türkçe Sözlük.

[3] History Editors. (2010). Presidential Election Facts, History.

[4] Whitbourne, S. K. (2010). Why and How Do We Help?, Psychology Today.

 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir