Normalde Tabella’da paylaşmış olduğum daha bilimsel ve somut konulardaki yazılara kıyasla bu hafta bir farklılık yapıp daha farklı bir konuya değineceğim.
Hiç duydunuz mu “Hayat, siz planlar yaparken olanlardır.” diye bir cümle? Bu cümle bu yazıyla aynı konuya sahip olan, John Lennon tarafından yazılmış bir yazının başlığıdır. Son günlerde yaşadığım ve yaşanırken seyrettiğim hayatlarda tekrar hatırladım bu cümleyi ve yine katıldım. Üzücü ve hayal kırıcı olduğu kadar kabullenmesi, doğru bir gerçek.
Ben ve etrafımdaki çoğu insan, hatta büyük ihtimalle siz de gününüzü geleceğinizi planlayarak ve planlarınızı başarmak adına çalışarak geçiriyorsunuz. Mesela bir dönüp bakıyorum da yaklaşık 2 sene gelecekte bir üniversiteye gidebilmek adına çalıştım. Şu anda tam da üniversiteye gideceğim saat bir aksilik çıkabilir ve ben 2 sene boyunca boşuna çalışmış olabilirim.
Bir örnek verecek olursam geçen sene çoğu İngiltere’ye gitmek üzere olan öğrencinin Türk lirasının ani değer kaybetmesiyle sarsılan planları ve tabii ondan önceki yıl Türkiye’de darbe oluşuyla korkuyla üniversiteye gidemeyen öğrenciler. Ne oldu şimdi o kadar emek? Önümüze maddi sorunlar ve hayat korkusu gelir gelmez hemen yıkıldı üniversite hakkında kurulan hayaller. Biz planlar yaparken, aklımıza bile gelmeyen ve kontrol dahi edemeyeceğimiz sıkıntılarla karşılaştık, hedefe varması zaten zor olan yollarımız daha da zorlaştı.
Bu konuya bakacağımız kadar pesimist baktık. Yazıya tekrar başlıyorum.
Hiç duydunuz mu “Hayat, siz planlar yaparken olanlardır.” diye bir cümle? Bu cümle bu yazıyla aynı konuya sahip olan, John Lennon tarafından yazılmış bir yazının başlığıdır. Son günlerde yaşadığım ve yaşanırken seyrettiğim hayatlarda tekrar hatırladım bu cümleyi ve yine katıldım. İlk başta üzücü ve hayal kırıcı olsa da kabullenmesi, doğru bir gerçek. İnancım o ki biz insanlar bazen doğru olduğunu sandığımız yollarda ilerlediğimizi düşünürken aslında hesaba katmıyoruz bir şeyleri. Bu arada hayat devreye girip yönlendiriyor bizi. İlk belki diğer seçeneğin bize iyi gelebileceği ihtimalini benimsemekten ya da her ne yaşarsak yaşayalım en sonunda yaşadığımız şeylerin bizi olumlu yönde etkileyeceği gerçeğini anlamakta zorlanıyoruz.
Ben ve etrafımdaki çoğu insan, hatta büyük ihtimalle siz de gününüzü geleceğinizi planlayarak ve planlarınızı başarmak adına çalışarak geçiriyorsunuz. Mesela bir dönüp bakıyorum da yaklaşık 2 sene gelecekte bir üniversiteye gidebilmek adına çalıştım. Şu anda tam da üniversiteye gideceğim saat bir aksilik çıkabilir ama hiçbir türlü ben 2 sene boyunca boşuna çalışmış olmam. Planlarıma uymasa da yaşadıklarım, yine de bu süreçte hem birçok şey öğrendim hem de disiplin kazandım. Bunun yanında hayatım stresten başka bir şey değilken kendimi nasıl rahatlatabileceğimi gördüm, yogaya başladım, okudum, çizdim. Her ne kadar bu dönemde sadece ders çalışmış olsam da ve daha başka şeyler yapamasam da geliştim. Ayrıca atıyorum ki X üniversitesinde değil de Y üniversitesinde Z ülkesinde okumuşum, gidip şahsen orada okumadan bilebilir miyim ki zaten hangi okul ve hangi ülke benim için en iyisi olacak? Zaten çoğunlukla ego tatmini adına mı değil mi ille de üne sahip olan okullarda veya kulağa daha güzel gelen şehirlerde okumak? Orada karşılaşacağım koşullar ve insanlar hatta fırsatlar gerçek anlamda bana iyi gelecek mi? Bilemem, kimse bilemez çünkü kimse ben değil.
Bir örnek verecek olursam geçen sene çoğu İngiltere’ye gitmek üzere olan öğrencinin Türk lirasının ani değer kaybetmesiyle sarsılan planları ve tabii ondan önceki yıl Türkiye’de darbe oluşuyla korkuyla üniversiteye gidemeyen öğrenciler. Ne oldu şimdi o kadar emek? Önümüze maddi sorunlar ve hayat korkusu gelir gelmez hemen yıkıldı üniversite hakkında kurulan hayaller. Biz planlar yaparken, aklımıza bile gelmeyen ve kontrol dahi edemeyeceğimiz sıkıntılarla karşılaştık, hedefe varması zaten zor olan yollarımız daha da zorlaştı diye düşündük. Fakat belki de bu insanlar yeni yollarında karşılaşamayacağı fırsatlarla karşılaştı. Belki bu yüzden farklı bir ülkedeki bir üniversiteye giden öğrenciler daha iyi eğitimler almaya başladı. Eğitim gibi bir konudan bahsederken belki bundan bahsetmek absürt kaçacak ama çıkan engeller sonucu gidilen yollar üstünde hayatlarında karşılaşmaları zor olan ve onlara her zaman destek olmaya hazır her koşulda seven birileriyle belki tanıştılar. Belki de gittikleri yerlerde kişisel olarak gelişmeye birebir ortamlara girdiler ve hiç olmadığı kadar okul dışı bilgi edindiler. İmkânsız mı? Değil.
Az önce iki farklı bakış açısından bir durumu ele aldım. İlk yazı kendi doğrusu dışında başka bir doğruyu kabullenmek istemeyen, ikinci yazı ise konuyu daha objektif bir şekilde değerlendirebilme yeteneğine sahip birinin düşünceleriydi. Daha önceki yazımda belirttiğim gibi “Şu dünyada her ihtimale yer var.”, bu nedenle hayatınızda şu an hesaba katmadığınız olaylar oluyorsa umutsuzluğa kapılıp stres ve endişeyle oraya buraya savrulmayın, farkına varın ki büyük ihtimalle şu anki bakış açınız ve duygularınızla fark edemediğiniz ama yaşadığınız plansız olayların hayatınıza olumlu etkileri olacaktır. Hiç yoktan, istesek de istemesek de en sonunda bir şeyler öğrenmiş oluyoruz.