Ben şanslı bir çocuktum. Birçok masal dinledim ve birçok masal okudum. İçlerinde Kıbrıs masalları da, Batı masalları da, Orta Doğu masalları da vardı. O zamanlar farkına varmadığım nokta, bu masalların bana gelene kadar yaptıkları yolculuklar ve geçirdikleri değişimlerdi. Bugün bu konuyu Binbir Gece Masalları ışığında inceleyeceğim.
Binbir Gece Masalları, Şehrazad’ın Şah Şehriyar’a anlattığı masallardan oluşur. Şehriyar, karısının kendisini aldattığını öğrendikten sonra onu öldürtür. O günden sonra bir kadın düşmanına dönüşen Şehriyar, her gün yeni bir kadınla evlenir ve geceyi onunla geçirdikten sonra idam ettirir. Vezirin akıllı kızı Şehrazad, tehlikenin farkına varır ve Şehriyar’la evlenmek için gönüllü olur. Çok iyi bir hikâye anlatıcısı olan Şehrazad, Şehriyar’a her gece bir hikâye anlatır ve hikâyeyi o kadar heyecanlı bir yerde bırakır ki Şehriyar ertesi gün hikâyenin devamını dinleyebilmek için Şehrazad’ı öldürmez. İşte Binbir Gece Masalları, ülkesini ve kadınları kurtarmayı ve şahı iyi bir insan yapmayı amaçlayan Şehrazad tarafından anlatılır.
Binbir Gece Masalları, Orta Doğu edebiyatı olarak bilinse de aslında pek çok yazar ve araştırmacı tarafından dünya edebiyatının bir parçası olarak görülmektedir. Eser, 1704 yılında Antoine Galland tarafından Fransızcaya çevrilmiş ve Batı’ya tanıtılmıştır. Galland, çevirisinde orijinalinde bulunmayan fakat kendisinin çok etkilendiği hikâyelere de yer vermiştir. Hatta çevirmen tarafından eklenen bazı hikâyeler orijinallerden daha popüler olmuştur, mesela Sinbad. Galland’ın çevirisi bir dönüm noktasıdır çünkü Batı dünyasında Binbir Gece Masalları klasik kabul edilir ve 19. yüzyıl Batı edebiyatını büyük bir ölçüde etkiler. Öte yandan, Arap dünyasında Binbir Gece Masalları’na biçilen edebî değer çok azdır.
Şöyle ya da böyle, Binbir Gece Masalları birçok yazarı farklı şekillerde etkilemiştir. Kimi yazarlar hikâyeyi bir adım ileri taşımıştır, kimileri de günümüze uyarlamıştır. Örneğin, Edgar Allan Poe, “Şehrazad’ın Bin İkinci Gece Masalı” isimli öyküsünde Şehrazad’ın bin ikinci hikâyesini anlattıktan sonra öldürüldüğünden bahsetmiştir. Leila Sebbar, masalların feminist versiyonunu yayınlamıştır. Binbir Gece Masalları’nı Doğu’nun değil de daha ziyade Batı’nın ürünü olarak gören Orhan Pamuk’un edebiyatında da masalların izleri görülür. Kara Kitap’ın “Karlı Gecenin Aşk Hikayeleri” isimli bölümünde insanlar büyük hikâye anlatıcısı Şehrazad edasıyla birbirlerine hikâyeler anlatırlar.
Binbir Gece Masalları bize edebiyat algısının yerine göre değiştiğini ve bir hikâyenin farklı ellerde bambaşka bir hâl alabileceğini gösterir. Yüzyıllarca yazıya dökülmeden, sözlü edebiyat formunda var olan masalların değişmemesi zaten imkânsızdır. Masallar en büyük gezginlerdir, onlar birer zaman yolcusudur. Binbir Gece Masalları, Antoine Galland aracılığıyla Avrupa’ya yolculuk yaparken de mutlaka değişime uğramıştır. Aslında Galland, hikâyeleri Avrupa’ya taşırken, hikâye anlatıcılığı görevini Şehrazad’la paylaşır. Anlatıcı, hikâyenin en önemli parçalarından biridir ve her hikâye onu çok iyi anlatacak bir Şehrazad’ı hak eder.
Referanslar
Makdisi, S. & Nussbaum, F. (2009). The Arabian Nights in Historical Context: Between East and West.
Puchner, M., Damrosch, D., Naddaf, S. & Horta P. (2019). Modern Masterpieces of World Literature, Chapter 2: The 1001 Nights, edX.
Tülücü, S. (2004). Binbir Gece Masalları Üzerine (Seçilmiş Bir Bibliyografya İle). Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi. 22. 1-53.