Güzel günler gelecek.
Çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağımız bir dönemin içerisindeyiz. Tarih kitapları bugünleri yazdığında umarım bundan sonrakilerle değil, bundan öncekilerle kıyaslayacaklar.
Öyle ya da böyle. Bugünler geçecek. Gitarlar çalacak. Maçlar oynanacak. Tiyatroya, sinemaya gidebileceğiz. Daha fazla üreteceğiz. Daha fazla öğreneceğiz. Mangalları yakacağız. Evet, güleceğiz. Hep birlikte omuz omuza direnip, günü geldiğinde hep birlikte kahkahalar atacağız.
Şimdi dünyanın bir köşesinde bir odanın içerisine tek başına sıkışmış arkadaşlarım, ailesinin yanında olan arkadaşlarım, karantina merkezlerinde kalan arkadaşlarım… Her şey normalleşecek. Her şey olması gerektiği gibi olacak.
Hisarın üstünde buluşacağız.
İnat edin, inan edin, bu süreci sağlıklı şekilde bitirelim. Ne hasta olalım, ne de bu virüsü yayalım. Geriye dönüp baktığımızda birbirimize verdiğimiz desteği hatırlayacağız. Bu süreçte en ufak fırsatta birilerine saldırmaya fırsat kollayanlara verdiğimiz cevapları hatırlayacağız.
Toplum olarak bu süreci hızla atlatmamız ve yaralar daha da açılmadan hızla sarmamız gerekiyor. Elimizi taşın altına koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Dahasına ihtiyaç olmamasının dileği ile dahasına hazırlıklı olacağız.
Bugünleri ise asla unutmayacağız. Kriz anında neyin nasıl yapılamayacağını öğrendiğimiz günleri unutmayacağız. Bizi kendi toplumumuzdan soğutanları da unutmayacağız. Ancak hesapları güzel günlerde göreceğiz. Muhakkak göreceğiz.
Fikir gruplarımız, çalışma ekiplerimiz bugün için de bundan sonrası için de hazır.
Güzel günler gelecek.
***
Çok sevdiğim bir Gorrillaz şarkısından bu dörtlüğü paylaşmak isterim:
“I ain’t happy, I’m feeling glad
I got sunshine in a bag
I’m useless, but not for long
The future is coming on.”
Bir yorum