Toplumsal olarak irademizin işgaline karşı durduğumuz bu çalkantılı günlerin sonunda ümitsizliğe kapılmak kolay. Bu yüzden bu güzel adamın güzel insanına, fikirlerini satılığa çıkarmayanlara bir çağrımdır.
Hatırlatmak isterim ki bu toplumun geçmişinin her köşesi mücadelelerle, bir olma ümidiyle, özgürce var olabilme ve varlığının farkında olunması isteği ve azmiyle doludur.
Daha birkaç gün önce bu toplumun birbirine, birbiri için nasıl sıkıca kenetlenebileceğini hepimiz gördük. Bir süredir görmediğimiz kadar güvercinin nasıl aynı gökte kanat çırptığını da gördük. Bugünün hayal kırıklığının yarın gözlerimizi kör etmesine izin vermemeliyiz.
Veremeyiz de…
Çünkü bu memleket bizim, bu ada bizim. Öyle bırakıp gidecek değiliz.
Çünkü şimdi bu toplumun daha önce hiç olmadığı kadar görebilen ve düşünebilen bireylere ihtiyacı var.
Kimimiz öfkeli, kimimiz isyankâr, kimimiz umutsuzluğa kapılmış olsa da ve hemen hemen hepimiz tüm bu duyguları bir arada yaşıyor da olsak, tüm bunları hemen şimdi bir kenara bırakmalıyız.
Kendi topraklarında kendi varlığını savunmak zorunda bırakılan bir toplumun parçası olarak bu günden sonra inandıklarımız adına, geleceğimiz adına daha da fazla mücadele edeceğiz.
Bağnazlıktan, bağımlılıktan, bölünmelerden ne kadar bıkıp usandıysak o kadar karşı çıkacağız tüm bunlara, dik duracağız, meydan okuyacağız bıkıp usanmadan.
Ya mücadele etmekten yorulursak diye soracak olursanız…
Mücadele ve direnç bu toplumun aldığı her bir nefeste var zaten. İnsan nasıl nefes almaktan yorulsun?
Biz kenetlendikçe, kendi çizdiğimiz yola sadık kaldıkça içimizdeki ateş yolumuzu aydınlatacaktır. Unutmayın ki başkalarının ayak izlerini takip edenlerin izledikleri yol uçuruma ulaşınca ve bugün kucakladıkları sahte güneş tarafından kavrulunca yok olmaktan başka bir çareleri kalmayacaktır.
Bir kez daha anladık ki bizi dış faktörler karşısında zayıf bırakan bizzat kendi içimizdeki bölünmelerdir. Bir defa denediler mi, daha da fazla bölmeye çalışacaklar.
Bu bizi yıldıramayacak, daha çok kenetleneceğiz, daha çok direneceğiz.
Sesimizi bastırmaya çalışacaklar. Daha çok duyacaklar bizleri, daha yüksek sesle var olacağız.
Biz birbirimize sahip çıktık mı, birbirimize destek olduk mu meydan okumaktan yorgun düşecek olan onlar olacak. Kendi açtıkları savaşın cephelerini terk etmekten başka bir şeye güçleri yetmeyecek.
Bizim hâlihazırda bir yurdumuz var, bir evimiz var, özgür düşüncelerimiz ve ideolojilerimiz var.
Bu adanın hâlâ daha var olan bir toplumu var, gençliği var, ümidi var.
Biz buradayız… Ne bir yere gitmeye, ne de baskılara boyun eğmeye niyetimiz var.
Ve eminim ki güzel adamın güzel insanları bir oldukça da var olmaya devam edecek…
Fotoğraf: raynabauman, Pixabay.