Tabella İki Yaşında: Pes Etmeden, Yılmadan, Tabella’nın Altından

Bundan iki sene önce 15 Ekim 2018 Pazartesi sabahı ilk Tabella sayısını çıkartırken olan hissiyatımız muhakkak ki bugünkünden oldukça farklıydı. O gün belki de umutlarımız hiç olmadığı kadar yeşermiş, memlekete karşı hiç olmadığı kadar hasrettik. Bugünse belki de o günden beri umutlarımızla en çok sınandığımız günlerden biri ile karşı karşıyayız.

 

İki yıllık bir süreçte her pazartesi sabahı sizinle olduk. Gerek sitemiz son dakika çöktüğünde, gerek çıkacak yazı bulamadığımızda, gerekse tüm editörlerin sınavları, tezleri ve diğer zorluklarıyla boğuştuğu haftalarda hep bir şekilde karşınıza çıkabildik.

 

Bu sabah belki de ilk defa çıkmamayı düşündük.

 

Ama bu sabah da buradayız, iki koca senedir olduğu gibi.

 

Biliyorum bu günler pek çoğumuz için kabullenmesi, anlamlandırması zor günler. Kimimiz ilk turun, kimimiz ikinci turun sonunda umutlarımızı sorgular hâle gelsek de mücadele asıl bundan sonra

 

Bu toplumumun siyasi tarihi, iradesine ne çok müdahaleler gördü. 1973’ler, 1981’ler, 1990’lar, 2000’ler ve daha niceleri. Talimatla kurulup bozulan hükûmetler ve alınan kararlar…

 

Bu seçime girmeden arkadaşlarıma sık sık söylediğim 1990’ın bir tekrarıyla karşı karşıya kaldığımız ve bu sefer rövanşı almak zorunda olduğumuzdu. Alamadık. DMP jenerasyonundakilerin evlatları Reddediyoruz jenerasyonu tıpkı ebeveynleri gibi ağır bir yenilgi aldı. O gün 23 yaşında olan babamla bugün 22 yaşında olan ben aynı savaşı savaşıp aynı sonuçları aldık.

 

DMP de kaybetti, biz de kaybettik. İrade kaybetti, müdahale kazandı. Peki bundan sonra?

 

Biz bu Tabella‘yı buraya asarken ve altında yerini alırken belki de en büyük motivasyonumuz bir umut arayışıydı. Dünyanın dört bir yanında memleket ateşiyle yanarken bir araya gelip beraber üretmenin yarattığı umut hepimizi sınırlarımızın ötesine zorlamıştı. Bugün belki de o umudun en zayıf olduğu günlerden geçerken dahi içimde karşı konamaz bir heyecan var yeni güne karşı. Sabah uyanıp bu satırları okurken biz mücadelenin yeni gününde yeni baştan yeşeren umutlarımızla yolumuza devam edeceğiz, devam etmek zorundayız.

 

Bugün gelinen noktaya hiç kolay gelmedik, bundan sonraki noktaya da hiç kolay ulaşamayacağız. Ancak emin olun ulaşacağız, ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız.

 

“Tabella, tünelin ucunda ışığı görmeyenlerin ve daha da kötüsü ışığı aramayanların gölgesinde eriyen bir toplumda her daim ışığı arayan, ışığı aramakla kalmayıp kendileri başlı başına birer ışık olan bir grup gaileli bireyin seslerini duyurma aracıdır.”

 

İlk sayıda iki sene önce bu satırları yazarken ne düşünüyorsam bugün yine arkasındayım. Bu toplumun geleceğine inanan herkes gibi biz de bugün bu mücadeleye devam etmek için, bu kapkaranlık tünelin ucundaki ışığı aramak için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.

 

Bu süreçte yaptığımız onlarca hataya rağmen eğer ayaktaysak bugün, alıyorsak nefes, duruyorsak başımız dik, o zaman gün mücadele günüdür.

 

Daha da inançlı, daha da kuvvetli, daha çok sebatla.

 

Bugün yeni bir gün.

 

Bugün yeni bir yaş.

 

İyi ki doğdun Tabella.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir