Haiti’deki altın madenciliğini ele alırken insan hakları bağlamında göz önünde bulundurulması gereken noktalar aşağıdakilerdir:
- Bilgi edinme özgürlüğü,
- Katılım hakkı,
- Gıda ve suya erişim hakkı,
- Sağlıklı bir çevreye erişim hakkı,
- Zorla yerinden edilmeme özgürlüğü,
- Üçüncü şahısların zararlarına karşı koruma yükümlülüğü.
Haiti’nin, işsizlik oranı yüzde 70’e yakın, devlet bütçesinin büyük bir kısmı dış yardımla finanse edilmekte ve halkın yarısı günde bir Amerikan dolarının altında kazanmakta olup batı yarım kürenin en fakir ülkelerinden biri arasındadır. 2010 yılında yaşanan 7,0 gücündeki depremde, 200 bin kişinin ölmesinin ardından hükûmet bu sürede yüzde 5’in üzerinde daralma gösteren ekonomiyi canlandırmak adına ülkeyi altın ve farklı değerli metal madenciliğine açma kararı almıştı. Sektördeki yabancı yatırımı teşvik etmek için birtakım adımlar atıldı ve 30 milyon doları aşkın maliyetle altın arama faaliyetleri gerçekleştirildi.
Buna ek olarak dış teşvik üzerine halkın mağdur edilmemesi ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirgemek adına 2013 yılında Dünya Bankası yardımlarıyla yeni madencilik yasa tasarısı hazırlandı ve 2017 yılında parlamentoya sunuldu. Yeni yasadaki en büyük değişiklik şirketleri maden inşası öncesinde sosyoekonomik ve çevresel etkileri de kapsayan bir fizibilite çalışması yapmaya ve bunu yerel halkla paylaşmaya zorlayan maddeydi. İlgili insan hakları yasası, devletin ve şirketlerin toplumu katılımcı olarak değerlendirmelerini, devam eden istişare gündemlerinden haberdar edilmelerini ve alınan kararların halkın çevresi, sağlığı ve hakları üzerindeki etkilerden sansürsüzce bilgilendirilmelerini zorunlu kılar. Bilgi edinme özgürlüğü BM Genel Kurulu tarafından temel bir insan hakkı olarak kabul edilmiştir. Aynı zamanda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’nde yer alan çeşitli hakların ayrılmaz bir parçasıdır. Bilgi edinme hakkı Haiti Anayasası’nda da madde 40.21’de yer alır.
Uzmanlara göre yeni yasa tasarısı Haiti için başarılı bir adım olsa da çevre ve insan haklarını tamamıyla koruma altına alabilecek seviyede değil. Özellikle tarım ve tarım çalışanlarını kapsayan hiçbir madde bulunmamakta. Ayrıca 2015 yılında, yeni yasanın hazırlanmasının hemen ardından hükûmet ilgili şirketlerin temsilcileriyle büyük bir toplantı düzenlemiş fakat halka görüşme sonuçlarıyla ilgili hiçbir bilgilendirme yapmamıştı. Bu örnek yasanın hazırlanması kadar uygulandığından emin olunmasının da çok önemli olduğunu kanıtlamakta.
Tartışmasız altın madenciliğinin ülkeye vadettikleri sosyoekonomik sorunlarını rahatça hafifletebilecek nitelikte, fakat siyasi istikrarsızlık, zayıf devlet kurumları, yaygın yoksulluk ve eğitimsizlik gerçekleri bu sürece büyük engel arz etmekte.
Örneğin en büyük sorunlardan bir tanesi kararların kapalı kapılar ardında alındığı için halkın bu konudaki bilgisinin hâlâ daha minimal olması ve dolayısıyla herhangi bir yatırım faydasının acil ihtiyaçta olan geniş nüfus yerine politikacılar ve bürokratlar tarafından hissedileceği yönünde. Bu sebepten Haiti’nin madencilik sektörünü geliştirme çabalarının asıl etkileri ülkenin çevresel, sosyal ve politik durumu göz önünde bulundurularak ve ülkenin geçmişteki yabancı müdahale ve yatırım deneyimleri ışığında düşünülmelidir. Yerel ve uluslararası hukuk, tüm Haitililerin madencilikle ilgili kararlar dâhil ülkelerindeki çalışmalara dair görüşmelere tam ve eşit olarak katılımlarını garanti eder. Haiti Anayasası aynı zamanda “ulusal yaşamı ilgilendiren büyük kararlara karşın nüfusun tümünün katılımını” korur. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi, Genel Yorum no. 21, bireylerin yaşam tarzını etkileyebilecek herhangi bir karar sürecinde ayrım gözetmeksizin aktif ve özgürce katılımını garanti eder. Fakat geçmiş örnekler incelendiğinde ilk aşamalarda bile devletin yerel halkın bilgi edinme ve katılım haklarını koruyamadığını görebiliriz.
Buna ek olarak Haiti batı yarım kürenin doğası en çok zarar görmüş ülkelerinden. Bu hasar başarısız çevre yönetimi ve yarım bırakılmış dış yatırımın sonucudur. Bu yüzden halkın hâlihazırda yüzde 62’sinin temiz suya erişimi olmamakta. Özellikle altın, gümüş ve diğer metaller madenciliği sadece yüksek miktarlarda su kullanmakla kalmayıp aynı zamanda su rezervlerini de kirletmektedir. Kirli atık su, içme su kaynaklarından dikkatlice izole edilmeli ve arıtılmalıdır. Haiti gibi özellikle endüstriyel kazaların, depremlerin ve diğer doğal afetlerin görüldüğü ülkelerde bu büyük bir problemdir. Kontrolsüz madencilik hava kalitesinin kötüleşmesi, su kirliliği, yüzey ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesi ve tükenmesi gibi birçok çevresel soruna sebep olabilir.
Minerallerden yalnızca bir kere yararlanılabilir; modern bir altın madeninin inşası ve işletilmesi toprak, su ve diğer doğal kaynakların mevcut kullanımını temelden değiştirecektir. Genellikle konut, topluluk yapılarının ve tarım arazilerinin yerini alır ve çiftçilik veya diğer ekonomik faaliyetleri aksatabilir. Tarım faaliyetlerinin aksatılması hâlihazırda 2016 yılından beridir süren gıda krizlerini şiddetlendirecektir. İstatistiklere göre 3,6 milyon Haitili gıda güvensizliği ile karşı karşıyayken, 1,5 milyondan fazla insan ciddi gıda eksikliği koşulları altında yaşamını sürdürmeye çalışmakta. Bazı bölgelerde nüfusun yüzde 70’i gıda güvensizliği ile karşı karşıyayken, Birleşmiş Milletler’in bir kurumu olan Dünya Gıda Programının (WFP) belirlediği standartlara göre ülkenin yetersiz beslenme oranları acil durum seviyelerinin üzerinde. Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin 11. maddesine göre herkesin yaşamını sürdürebilecek kadar yeterli gıdaya erişim hakkı vardır. 2010 yılında patlak veren ve 10.000’den fazla can kaybına yol açmış kolera salgını Haiti nüfusunun yetersiz su ile sanitasyon ve sağlık altyapılarının yetersizliğine bağlı olan kırılganlığını da gözler önüne sermiştir.
Sonuç olarak, altın madenciliğinden tüm halkın faydalanabilmesi için devletin dikkat etmesi gereken birçok nokta bulunmaktadır. Öncelikle yargının insan haklarıyla ilgili iddialar da dâhil olmak üzere kendi yetki alanı dâhilindeki madencilik sorunlarını ele alabilmek için eğitilmesi büyük önem arz etmektedir. Madencilik konusunda yasal çerçevede önerilen değişiklikler, madencilik sektörünün etkin kamu gözetimi ve düzenlenmesi üzerine bilgilerin erişebilir kılınması gerekir. Madencilik yoluyla elde edilen kamu gelirlerinin ülke faydasına kullanılacağı garantilenmelidir. Madencilik şirketlerinin eylemlerinden zarar gören bireylerin tazmin edilmeleri ve taşınmaya zorlanmış şahıslara yeni yerleşim ve geçim kaynağı gösterilmesi bunlardan sadece bazılarıdır.
Tarihte ilk defa gelişmekte olan bir ülkenin yabancı yatırıma açılması öncesinde bu denli geniş çaplı hukuki danışmanlık sağlanmıştır. Haiti hükûmeti, gelecekte metal madenciliği faaliyetlerine devam ederken ciddi insan hakları ihlallerini önleyebilmek için gerekli olan yasal desteği elde etmiştir. Altın madenciliğinin insan hakları üzerindeki riskleri açıkça belirlenebildiği için etkileri hafifletilebilir ve hatta çoğu durumda önlenebilir. Devlet aynı zamanda gözlemlenmesi gereken bir denge olduğunun farkına vardırılmıştır. Yabancı şirketlere keşfetme ve yatırım olanağı sağlanırken yerel halkın çıkarları korunmalı ve elde edilen gelir sosyal hizmetlere aktarılabilmelidir. Bu şekilde madencilik sektöründeki sorumluluk ve kapsayıcılık ülkedeki yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunabilecek temel faktörlerden olabilir.
Kaynakça
Global Justice Clinic, NYU School of Law (New York, USA), Kolektif Jistis Min (Justice in Mining Collective) (Haiti), American Jewish World Service (AJWS), Concertation pour Haïti (Montréal, Canada), Environmental Justice Initiative for Haiti (New York, USA), Mennonite Central Committee (Haiti). (2016). Human Rights Impacts of Gold Mining in Haiti. Center for Human Rights and Global Justice.
Site editörleri. (2020). Global Justice Clinic Partner Message To Newmont: NO To Gold Mining In Haiti. Center for Human Rights and Global Justice.
Site editörleri. (2020). Human Rights In Haiti’s Emerging Mining Sector. Center for Human Rights and Global Justice.
Site editörleri. (2020). World Food Programme. Vikipedi.
Happel, E. (2020). Metal Mining Would Be Disastrous For Haiti. New York Times.
Rasgotra, D. (2016). Haiti’s Gold Problem. Global Risk Insights.
Fotoğraf için tıklayınız.