Yılın son yazısına başlarken, toplumsal hâllerimizin oturduğu konumun zannımca tasviri açısından bunun bu zor yılın sonunda bir son deneme olduğunu görmek belki bizleri bir nebze olsun rahatlatacaktır. Gelgelelim bu zorlukların bağlı bulunduğumuz yıldızın etrafında bir tam tur atarak çözülmesinin beklemek sanırım sadece bir iyimserlikten öte değildir.
Zor mu başladı? E, zor da bitiyor. Neyse, sıkı bir mor ve ötesi dinleyicisi olarak onların son denemesinden alarak baştan başlayayım.
Gel sen de kopar bir parça,
Tozum bile kalmasın.
Elimde boş bir tabanca,
Dua et ki patlasın.
***
2020 yılı birçokları için belki de en zorlu geçen, en karmaşık yıllardan biri olarak hatırlanacaktır. Tüm dünya gibi bizler de hem maddi hem de manevi olarak yıpranırken, toplumsal bütünlüğümüzden de kaybettiklerimizi geri getirme konusunda sıkıntılar yaşayacağımız âdeta bir kanun gibi karşımızdadır.
Bu konuda topluma güven vermesi muhtemel tek olgunun kanun tanımayan idareciler bütünü tarafından idare edilmek olması da alaysılayıcı bir durumdur. Belki de onların kanun tanımazlığı ve her şeye karşı gösterdiği esnek ve esnetici tavırlar toplum tarafından aşılması imkânsıza yakın engelleri aşmakta bir çeşit örnek olarak alınabilir.
Fuzuli şagiller diyarında zor zamanlardan geçerken önümüzdeki yılın pek de iç açıcı gözüktüğünü söylemek mümkün olmayacaktır. Aşı gelip virüs gitse dahi manevi olarak rahatlama ve bireysel özgürleşme söz konusu olsa da maddi olarak rahatlama ve tabii toplumsal özgürleşme çok uzakta görülmektedir. Pandemi süresince iflas bayrağını çeken başta havayolu şirketleri ile turizm acenteleri olmak üzere onlarca kurumun yokluğu ekonomi çarkının sağlıklı dönüşüne engel teşkil etmektedir. Bu çark ister istemez dönecek, olan da muhtemelen çarkları döndürmek için var gücüyle çalışan ancak çark dönerken dişleri yenen devlete olacaktır. Devlet küçüldükçe nakdi takviyeler gelecek ve geldikleri yere özgürlükler armağan edilecektir.
Hâl ve şartlar böyle iken o çok karşı durduğumuz statükoyu korumak bile bir başarı olarak gösterilmeye yakındır. Giderek kötüye giden ilişkiler ile bir davul gibi gerilen coğrafyamız bir kıvılcım bekler konumdadır. Fuzuli şagillerin tutarmış gibi yaptıkları pozisyonlardan medet umarken içte ve dışta daha da karanlık günlere doğru aldığımız yol endişe kelimesini yetersiz bırakmaktadır.
Evet, 2020 ne getireceğini bilmediğimiz koca bir karanlık olarak yaşanmışsa da 2021 bundan daha olumlu gözükmemektedir. Her zaman olduğu gibi olaylara olumlu tarafından bakmaya gayret eden ben dahi gelecek yıl için oldukça endişe içerisindeyim. Yani evet, zor yılı bitiriyoruz ancak evet, daha da zor bir yıla adım atıyoruz.
Tüm bu belirsizliklerin içerisinde en azından biraz olsun silahların sustuğu, acının ve ölümlerin azaldığı ve pandemisiz günlere en azından biraz olsun geri döneceğimiz bir yıl olması dileğiyle…
***
Son deneme, saat kaç, saat kaç ki?
Seni buldum, sesi gür yüzü eski
Artık bir şey yapamam, yapamam ki
Yapamam, yapamam