Koronavirüs Aşısı ve Komplo Teorileri: Bölüm I

COVID-19 salgını bizi evlere kapatır; iş yerlerini iflasa, ekonomiyi ve sağlık sistemlerini çökmeye zorlarken, en büyük umudumuz salgını kontrol altına alabilecek bir aşının üretilmesiydi. Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre, güncel olarak yaklaşık iki yüzden fazla şirket aktif olarak aşı için girişimlere başladı. Şu an ise 13 şirket klinik çalışmalar ve/veya üretimde önde gidiyor.[1][2]

 

Bu yazıyı yazmamın asıl sebebi Kuzey Kıbrıs’taki bariz bilgi bulanıklığı. Başta iyi niyetle kurulan Facebook gruplarında aşı hakkında yanlış bilgi yaymaya çalışan telaşlı vatandaşa, bu telaşı körükleyen ve dikkat çekmekten başka amacı olmayan gazete manşetlerine ve ortaya ne idüğü belirsiz, kaynaksız argüman atan sözde tıp doktoruna karşı, kaynaklarıyla ve bütün kesimlerin anlayabileceği basit bir dilde aşı bilimini anlatmaya çalışacağım.

 

Yazının ilk bölümünde -özellikle Güney Kıbrıs ve Türkiye’nin temin ettiği- aşı mekanizmalarını özetleyeceğim.[3][4][5] İkinci bölümde ise bugüne kadar aşılar hakkında yayılan komplo teorilerini ve aşının getirdiği endişeleri konuşacağım.

 

Bağışıklık sistemi yabancı organizmalara karşı nasıl işler?

Koronavirüs, diğer virüsler gibi “ölü” bir organizmadır ve yaşayıp üreyebilmesi için vücudunuza girmesi, hücrelerinizdeki enerjiden yararlanması gerekir. Her patojen gibi virüslerin yüzeyinde bağışıklık sisteminizin virüsü “yabancı” olarak tanımlayabileceği parçacıklar bulunur (bunlara antijen diyoruz). Bağışıklık sistemindeki hücreler bu antijenleri tanımladığı anda harekete geçer ve enfeksiyona karşı müdahaleye başlarsınız. Aynı anda antikor ve T hücreleri üretirsiniz. Böylece vücudunuz enfeksiyona hızlı ve güçlü bir şekilde cevap verebilir, virüsün çoğalma hızını azaltabilir. Belirli bir patojen ile mücadele ederken vücudunuzun ürettiği antikorlardan bazıları, ki bunlara IgG adı verilir, size o patojene karşı uzun vadeli dokunulmazlık sağlamasıdır ki bence bağışıklık sisteminin patojenlere karşı geliştirdiği en zeki mekanizma budur.[6]

 

Peki aşılar nasıl çalışır?

Kısaca, aşılar bağışıklık sisteminizi antikor üretecek şekilde tetikler ve patojene bağışıklık kazanmanızı sağlar. Koronavirüs aşısını tamamen anlamaya başlamadan önce, aşıların genel olarak farklı mekanizmalar ile çalışabileceğini kavramak gerekir. Çünkü bağışıklık sisteminiz birden fazla yolla tetiklenebilir ki Pfizer/BioNTech, Moderna, Oxford/AstraZeneca ve Sinovac Biotech aşıları buna mükemmel bir örnek. Ben Kıbrıs’a ulaşması en muhtemel görünen aşıların mekanizmasını açıklayacağım. Yan etkiler, klinik araştırmalar ve aşılar hakkında daha fazla detay bilmek isterseniz Mehmet Göksu’nun bu hafta sonu Gaile’de yayımlanacak yazısına bakmakta fayda var derim.

 

1. Sinovac Biotech aşısı ‘‘CoronaVac’’:

Türkiye’nin temin ediyor olduğu ve 3. faz klinik çalışmaları süren Sinovac aşısı (CoronaVac), biyoloji dersi aldıysanız öğrendiğiniz yegâne aşı tipidir. Yani CoronaVac içinde çok zayıf, bilimsel terimler ile “aktif olmayan” koronavirüsü taşır. Aşıda bulunan virüs, vücudunuzun kolayca yenebileceği, üreyemeyecek kadar zayıf ve neredeyse ölü durumdadır; fakat vücudunuz virüsü hâlâ yabancı olarak tanımlayabilir, dolayısıyla antikor üretirsiniz ve bağışıklık kazanmış olursunuz.

 

Ne kadar geleneksel, eski ve basit görünen bir metot olsa da size hâlâ dâhiyane bir yöntemle bağışıklık kazandırır.[7]

 

2. Oxford/AstraZeneca ‘‘AZD1222’’ ve Johnson & Johnson ‘‘Ad26.COV2.S’’ aşıları:

Oxford Üniversitesi/AstraZeneca aşısı (klinik adı ile AZD1222) ve Johnson & Johnson aşısı (Ad26.COV2.S) viral vektör aşılarıdır. Basitçe, bu aşılar vücudunuzda çoğalamayan virüsler taşır, ki bu virüsleri “viral vektör” olarak adlandırıyoruz. Bu zararsız viral vektör, içinde koronavirüsün bir parçasını (S proteini) üretecek bilgiyi barındırır: Vücudunuz bu bilgiyi kullanarak koronavirüs proteinini üretir, bağışıklık sisteminiz bu proteini yabancı olarak tanımlar ve yukarıda anlattığım mekanizma ile koronavirüse karşı bağışıklık kazanırsınız. Johnson & Johnson aşısının klinik çalışmaları 3. aşamada ve yakında tamamlanması, sonuçların yayınlanması bekleniyor.[7][8][9]

 

3. Pfizer/BioNTech ‘‘BNT162b1’’ ve Moderna ‘‘mRNA-1273’’ aşıları:

Hem Pfizer/BioNTech aşısı (klinik adı ile BNT162b1) hem Moderna aşısı (klinik adı ile mRNA-1273) hayran olunası mRNA aşılarıdır. mRNA küçük bir kılavuz; vücut okuyup ne üretmesi gerektiğini bu kılavuzu kullanarak anlıyor. İki firmanın aşısında da bu mRNA kılavuzu, vücudunuza koronavirüsün minik bir parçasını (S proteininin parçalarını) yapmasını söylüyor. Vücudunuz talimatı aldığı anda bu parçayı üretiyor, bağışıklık sisteminiz harekete geçiyor ve koronavirüse karşı bağışıklık kazanıyorsunuz. Bu minik kılavuz vücudunuza sadece ne üretmesi gerektiğini söylüyor. Değerli DNA’nıza karışıp sizi bir robota döndürmeye değil. Dâhiyane değil mi?[7]

 

Aslında bu aşı yöntemlerinin hepsi mükemmel işlemek için dizayn edilmiş, işliyorlar da. Milyonlarca insanın aşılar sayesinde kurtulduğunu, hatta çocuk felcinin aşılar sayesinde yok olduğunu biliyoruz.[10] Fakat birkaç YouTube videosu; mantıksız, bol emojili iki üç Facebook paylaşımı aşılardan ölesiye korkmamıza yetiyor.

 

Umarım bu yazı ile aşıların temel prensiplerini kafa karışıklığı yaratmadan anlatabilmişimdir. Daha fazla okumak isterseniz kaynaklara bakmanızı, araştırmanızı YouTube’da değil Lancet’te yapmanızı dilerim.

 

Serinin ilk bölümünü de kapatırken:

“Millions of human lives, as I shall show, have been preserved by the fruits of Jenner’s genius; yet today, thousands upon thousands of men, some intelligent though designing, some intelligent though deluded, the great mass of them fanatical and ignorant, decry vaccination as not only being of no service to humanity, but positively a nuisance injurious to health and life, while millions of our fellow men are utterly ignorant of, or indifferent to the matter.”

 

“Milyonlarca insan hayatı, göstereceğim gibi, Jenner’ın dehasının meyveleriyle korunmuştur. Yine de bugün, binlerce insan, bazıları zeki olsa da kurnaz, bazıları zeki olsa da aldatılmış, büyük çoğunluğu fanatik ve cahil; milyonlarca insanımız konu hakkında tamamen bilgisiz veya kayıtsız iken, aşılamanın sadece insanlığa hizmet etmediğini savunmak ile kalmayıp, sağlık ve yaşam için de zararlı bir rahatsızlık olarak nitelendiriyor.”

-Eugene Foster, 1896

 


 

Referanslar:

[1] Gardner, J., Pagliarulo, N. ve Fidler, B. (2020). “The first coronavirus vaccines have arrived. Here’s where the rest stand.”. BioPharmaDrive.

[2] World Health Organization. (2020). “Draft landscape of COVID-19 vaccines”. World Health Organization.

[3] Mutluyakalı, C. (2021). “İşte Güneyin AŞI PLANI”. Yenidüzen.

[4] Doğan, M. (2020). “Pfizer/BionTech aşısı Güney Kıbrıs’ta”. Hürriyet.

[5] Kozok, F. (2020). “Turkey to Begin Sinovac Covid Vaccinations Before Trials Over”. Bloomberg.

[6] Paul, W. (2014). Fundamental immunology (Seventh edition.). Wolters Kluwer Health/Lippincott Williams & Wilkins.

[7] Chung Y.H., Beiss V., Fiering S.N. ve Steinmetz N.F. (2020). “COVID-19 Vaccine Frontrunners and Their Nanotechnology Design”. ACS Nano.

[8] Sadoff, J., Le Gars, M., Shukarev, G., Heerwegh, D., Truyers, C., de Groot, A. M., … & Berghmans, P. J. (2020). Safety and immunogenicity of the Ad26. COV2. S COVID-19 vaccine candidate: interim results of a phase 1/2a, double-blind, randomized, placebo-controlled trial. MedRxiv.

[9] Janssen Vaccines & Prevention BV. (2020). A study of Ad26. COV2. S for the prevention of SARS-CoV-2-mediated COVID-19 in adult participants (ENSEMBLE). ClinicalTrials.gov: NCT04505722.

[10] Centers for Disease Control and Prevention. “Polio Vaccination”. Centers for Disease Control and Prevention.

 

Kapak görseli için tıklayınız.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir