Bayraktar İsmi Tarih Olmadı: Okullar Tarihi Üzerine Bir Vaka İncelemesi

Tabii geçtiğimiz hafta okullara verilen isimleri irdelerken aslında okullarımızın arşivini ne kadar kötü tuttuğumuzun da farkına varmış oldum. Bir kısmını şahsen bilmesem hangi okulun nereden geldiğini ve nereye gittiğini bulmak gerçekten güç bir durumdur. Özellikle Bayraktar Türk Maarif Koleji özelinde yapılan isim değişikliğinin “Bayraktar ismi tarih oldu!” başlığıyla verilmesi oldukça manidardır. Hâlbuki tam aksine Bayraktar Ortaokulu son zamanlarda yenilenmiş binasında eğitim vermeye devam etmektedir. Bu karışıklığın sebebi tarih boyunca yeni Bayraktarlar yaratmamız da olabilir. Türk Mukavemet Teşkilatı için en üst rütbe olan bayraktar isminin Bayraktar Ortaokulu (“A” ve “B”), Bayraktar Türk Maarif Koleji, Bayraktar Kışlası gibi günlük kullanımları doğal olarak karışıklığa sebep verebilir ancak esas meselelerden biri okullar tarihini bilmememiz.

 

Okullar tarihimizi bilmememiz, aslında günümüz için de önemli bir sıkıntı teşkil ediyor. Kurumsal hafıza noksanlığı ve bundan öte bir aidiyet eksikliği aslında günümüzde ortaöğrenim kurumlarının temel taşlarının oynaması anlamına gelir. Okullarımızın tuvalet kâğıdı alacak parası yokken aslında dünyanın kalanı gibi mezun desteğine ihtiyaç duyduğu aşikârdır. Mezun ağları da sadece okula maddi yardım değil, okulu çekici duruma getirecek birçok avantaj adına önemli bir husustur. Bayraktar vakasını inceleyerek bu kurumsal tarihin korunması hususuna göz atalım.

 

Bayraktar Türk Maarif Koleji

1975 yılı sonrası inşa edilen ender okullardan olan Bayraktar Türk Maarif Koleji, 1988 yılında eğitimine ortaokul ve lise bölümleri olan bir “kolej” olarak başlamıştı. Sanıyorum Türk Maarif Koleji üzerindeki yoğunluğun azaltılması amaçlanmış ve bir alternatif olarak ortaya konulmuştu. İsim olarak da toplum gözünde daha sonra bahsedilecek sebeplerle bir eğitim kurumu için prestijli olan “Bayraktar” ismi uygun görülmüştü. Kısaca Bayraktar Koleji olarak bilinen yeni okul anladığım üzere ciddi de talep görüyordu. Tabii bu sırada kökleri 19. yüzyıldan gelen esas Bayraktar Ortaokulu da Göçmenköy’de (bugün hâlen kullanılan ancak bir kısmı Osman Örek Meslek Lisesi ile paylaşılan kampüste) eğitim vermeye devam ediyordu. İlgili yıllarda henüz özel okullar revaçta değilken Lefkoşa özelinde BTMK, TMK, Fen Lisesi ve Türk Lisesi arasında hem sportif hem de akademik bir rekabetten bahsetmek söz konusuydu.

 

BTMK ve TMK iki münferit kolej olarak eğitim vermeye başlamıştı. Çok kısa bir süre sonra 1991 yılına gelindiğinde “esas kolej mi Bayraktar mı” sorguları bahane gösterilerek TMK ve BTMK’nın farklı bir yapıya gitmesine karar verildi. Buna göre iki okulun lise bölümleri TMK bünyesine, ortaokul bölümleri de BTMK bünyesine alındı. Tabii bu dönemde de “torpil” iddiaları ile anılsa da işin sonunda bölünmüş bir yapı ile hem ortaokul hem de lise diploması alan öğrenciler uzun yıllar bu şekilde yola devam etti. 1994-97 arası dönemde Mehmet Ali Talat’ın (ve daha sonra Ahmet Derya’nın) bakanlığında kolejlerin orta bölümü kapatılınca BTMK kısa süreliğine “düz” ortaokul olmuştu. 1997-2004 arası dönemde de tekrar BTMK kolej ortaokulu olmuştu. 2004 sonrasında kolejlerin orta bölümleri tekrar kapanınca bir daha ve nihai şekilde BTMK “düz” ortaokul olmuştu.

 

Aslında 2009 yılında kolejlerin orta bölümü tekrar açılacağında Lefkoşa için sınavlar BTMK binasında yapılmıştı. Benim de girdiğim sınavlardan sonra kayıtlarımız önce bu okula yapılmış, hatta üniformalarımız bile alınmıştı. Yani yaz boyunca kolej sınavından okulların açılmasına kısa bir süre kalana kadar ben de teknik olarak bu okullu olmuştum. Ancak dediğim gibi okulun açılmasına kısa bir süre kala ortaokul bölümünün de TMK binasında olması kararlaştırılmıştı. Sanıyorum bunun faktörlerinden biri nüfusları da önemli şekilde artan Aydemet, Ortaköy, Yenikent, Gönyeli ve hatta Yılmazköy ve Alayköy’e hizmet eden ana ortaokul binasının artık “düz” ortaokul olmuş olan BTMK olması ve bu okula gelmesi gereken öğrencilerin yerleştirileceği farklı bir okul olmamasıydı. Böylelikle BTMK günümüze ismen kolej, şeklen ortaokul olarak geldi. Bu esnada orijinal Bayraktar Ortaokulunun ayrıca bulunması sebebiyle de benzer bir isim değişikliği hayat bulmadı.

 

Daha önce kaleme aldığım bir öneride kolejlere girişteki yoğunluğun azalması adına buranın tekrar kolej yapılması vardı. Daha sonra dönemin bakanı Cemal Özyiğit tarafından bu konunun ciddi şekilde düşünüldüğünü öğrenmiştim ancak değişen hükûmetler ve bakanlar isim değişikliğinden görüldüğü üzere bu hususu değerlendirmemiştir. Aynı şekilde Özyiğit döneminde atıl durumda olan Beyarmudu Ortaokulunun (önceleri Beyarmudu Ziraat Koleji) bir tarım koleji olarak tekrar hayata geçirilme projesi de aynı şekilde rafa kaldırılmıştı. Geçen hafta belirttiğim gibi daha önce uzun süre tarım bakanlığı yapmış ve ziraat mühendisi İrsen Küçük’ün isminin bir tarım okuluna verilmesi çok daha uygun olacağından Beyarmudu İrsen Küçük Tarım Koleji (veya Tarım Lisesi) ismi ile ilgili okulun canlanması ve BTMK’nın tekrar kolej seviyesine çekilmesi çok daha faydalı olacaktı. Ancak sonuç olarak Beyarmudu’ndaki okul projesi rafa kaldırıldı ve BTMK’nın ismi İrsen Küçük Ortaokulu oldu.

 

Bayraktar Ortaokulu

Tabii madalyonun diğer tarafında Bayraktar Ortaokulu var. 1862 yılında rüştiye (ortaokul) olarak açılan, 1897 yılında ise idadi (lise) olarak faaliyetine devam eden bugünkü Lefkoşa Türk Lisesi, 1960 yılına kadar ortaokulunu da içerisinde barındırıyordu. Bina olarak ise esasen Kız Lisesi için yapılmış ve bir dönem ruh sağlığı hastanesi (tımarhane) olarak da kullanılan Eski Saray Sokak’taki okul binası kullanılıyordu. Bu bina bugün Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Merkezi olarak kullanılmaktadır. Kız Lisesi ise günümüzde Selen Otopark içerisinde bulunan, Topcan ailesine ait binalarda eğitim veriyordu.

 

1960’lı yıllara gelindiğinde önce Türk Lisesi (1958-60 arası Celal Bayar Türk Lisesi) ve sonra Kız Lisesi (1958-60 arası Adnan Menderes Kız Lisesi) Girne Kapısı karşısında mezarlığın üzerine yeni yapılan kampüse taşınmıştı. 1960 yılında Türk Lisesi içerisinden orta bölüm ayrıldı ve Bayraktar Ortaokulu ayrı bir okul olarak eski kampüste eğitim vermeye devam etti. 1963 yılında göçmenler Bayraktar Ortaokulu binasına yerleşince eğitime bir yıllık ara verildi. Bugün Turizm ve Çevre Bakanlığı olarak kullanılan eski idadi binası göçmen evi ve kışla olarak kullanıldığından Bayraktar Kışlası olarak bilinmesi de yine bu sebeptendir. Yine bu esnada 1953’te Özerk Türk Akşam Okulu olarak kurulan Atatürk Enstitüsü (daha sonra Atatürk Kız Enstitüsü, bugünkü Atatürk Meslek Lisesi) bünyesinde 1954 yılı civarı faaliyete başlayan Atatürk Ortaokulu da eğitim vermekte idi. Atatürk Ortaokulu, Müftü Raci Sokak’ta bugün Biyer isimli restoranın bulunduğu binada faaliyet gösterirken daha sonra Enstitü’den ayrılarak 1962’de Kadı Menteş Konağı’na (bugünkü Belediyeler Birliği) taşınmıştı. 1963-64 olaylarından sonra Bayraktar Ortaokulu ve Atatürk Ortaokulu, birleşip Kadı Menteş Konağı içerisinde eğitime devam etmiştir. Bir süre Bayraktar Atatürk Ortaokulu ismi kullanılıp daha sonra sadece Bayraktar Ortaokulu ismi kullanılmıştır.

 

1966 yılında yoğun öğrenci sayısı sebebiyle okul Bayraktar Ortaokulu “A” ve Bayraktar Ortaokulu “B” olarak ikiye bölünür. “A” aynı binada faaliyet gösterirken, “B” önce bugünkü 20 Temmuz Lisesi binasının üst katına, daha sonra da Yapı Enstitüsü (bugün Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi) binasına gider. 1971 yılında Şehit Hüseyin Ruso isminin alınmasından sonra bu okul 1974 sonrası terk edilen Kıbrıslı Rumların Yenişehir (Neapolis) Ortaokulu binasına taşınır. Aslında Hüseyin Ruso’nun vefatından önce Atatürk Ortaokulu öğretmeni olmasından dolayı Bayraktar Ortaokulu “B” ve Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu olarak bilinen okulun Atatürk Ortaokulunun devamı olduğunu söylemek daha doğru olabilir.

 

Bayraktar Ortaokulu da 1985 yılında yeni okul binası yapılınca kademeli olarak Göçmenköy’e taşındı. 2017 yılında binanın çökme ihtimali sebebiyle öğrenciler geçici olarak Hala Sultan İlahiyat Koleji kampüsüne taşındı. Bu esnada Göçmenköy’deki okul binası yıkılarak, daha önce aynı kampüste bahçe ve futbol sahası olarak kullanılan yere yeni binalar yapıldı ve Bayraktar Ortaokulu bugün burada eğitime devam ediyor. Kampüste yıkılan eski binanın olduğu alana da yine binası yıkılma tehlikesi geçiren Haspolat Meslek Lisesi için yeni bir bina yapıldı ve bu okul da Osman Örek Meslek Lisesi adını aldı.

 

Kurumsal Hafıza

Özellikle tarihsel önemi olan okulların kurumsal hafızaları sadece o okul için değil, o toplumun yaşadıklarına ışık tutar meziyettedir. Örneğin Viktorya İslam İnas Sanayi Mektebi isminin Viktorya Kız Lisesi olarak değişmesi Türkiye’de olan eğitim reformlarının bir yansımasıdır, daha sonra Adnan Menderes Kız Lisesi isminin gelmesi hem İngiliz yönetiminden çıkışı hem de dönemin Türk hükûmeti ile olan ilişkileri anlatır. Aynı şekilde 1960 yılındaki darbeden sonra derhâl bu ismin kaldırılması da yine aynı yansımanın bir devamıdır. Özetle Bayraktar örneğinin de gösterdiği üzere hem kent/yerleşim tarihçesinin hem de toplumsal değişimlerin gözlemlenmesi böylelikle mümkündür. Kaldı ki biyografilerin hazırlanmasında da bu çizginin takibi önem taşır.

 

Aynı şekilde özellikle ortaöğrenim kurumları için önemli bir husus da yukarıda bahsettiğim mezun ağı hikâyesidir. Özellikle aidiyet duygusunun mevcudiyeti, ileriki yıllarda bu okulların farklı yıllardaki mezunlarının birbirlerini desteklemesine yol açar. Küçük toplumlarda bunun örneği daha az olsa da geçerliliğini sürdürür. Aynı zamanda devlet okullarının bütçelerinin minimal düzeylerde olması, bu okulları bağışlara muhtaç eder. Genellikle bu açık okul aile birlikleri tarafından kapatılmaya çalışılır ancak yurt dışında mezun derneklerinin sağladığı gelirler çok daha büyük önem taşır. Toplumumuzda (güneydeki) İngiliz Okulu ile Hala Sultan İlahiyat Koleji ve zaman zaman Türk Maarif Koleji mezunları dışında aktif bir mezun hareketi görmek zordur. Bunun sebepleri arasında küçük toplum olmanın yanı sıra aidiyet duygusunun zayıflaması da vardır. O da tabii sürekli isim ve şekil değiştirmekle doğrudan ilişkilidir.

 

En basiti özellikle lise eğitimini Bayraktar Türk Maarif Koleji mezunu olarak tamamlayan biri, daha sonra kendisini İrsen Küçük Ortaokulu mezunu olarak tanıtmayacaktır. Bu da o kişinin doğal olarak mezun olduğu okuldan kopması anlamına gelir. Bu şekilde Canbulat Lisesinin ortaokul olması ya da Küçük Kaymaklı İlkokulunun Gülen Yüzler Anaokulu olması gibi birçok statü değişikliği örnekleri de vardır ve isim değişikliği örnekleriyle birleşince ister istemez bir kopuş yaşanır.

 

Tabii burada başarılı olmuş adımlar da vardır. Baf’ta kalan Kurtuluş Lisesi, İskele’de (Larnaka) kalan Bekirpaşa (Ticaret) Lisesi, Leymosun’da kalan 19 Mayıs Lisesi ve Poli’de kalan Şehit Turgut (Hürriyet) Ortaokulu gibi okulların 1974 sonrası zaman içerisinde yeniden açılması süreci bir örnektir. Bu şekilde kurumsal hafıza en azından bir nebze korunabilmiştir. Günümüzde de ortaöğrenim kurumlarının kapanması çok sık olan hadiseler değildir. Ancak BTMK örneği kapanmadan da bu tarz sorunların olabileceğine bir örnektir. Aynı şekilde uzun yıllardır Haspolat’ta faaliyet gösteren Osman Örek Meslek Lisesi de bu değişimden uzun vadede nasibini alabilecektir. Haspolat’taki mülkiyeti hâlen bakanlığa ait olan kampüse yeni binalar yapılarak okulun geri taşınması, Göçmenköy’deki binanın da yeni bir okul olarak kullanılması bu konuda iyi olabilir.

 

Gözlemlediğim kadarıyla yakın süreçte kapanan ortaöğrenim okulları, öğrenci eksikliğinden dolayı faaliyetlerini sürdürememiştir. Bunlar Akıncılar Ortaokulu, Beyarmudu (Ziraat) Ortaokulu ve Yeşilırmak Ortaokuludur. 1974 öncesi özellikle göçmen nüfusun çok arttığı bu enklavlar, daha sonra nüfus değişimleri ve ücra konumları sebebiyle ciddi öğrenci kaybı yaşamıştırlar. Bunların dışında Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi bünyesinde açılan Bilgisayar Teknik Lisesi veya Haydarpaşa Ticaret Lisesi bünyesinde açılmış Otelcilik ve Turizm Lisesi gibi okullar da ana kurumlara birleştirilmiştir. Güzelyurt Tarım Meslek Lisesi (Endüstri Pratik Sanat?), Güzelyurt Pratik Sanat Okulu ve Güzelyurt Ticaret Lisesi de Güzelyurt (Çok Programlı) Meslek Lisesi altında birleşmiştir. Özel okullardan da Güvence Koleji yerini Lefkoşa İngiliz Üniversitesine (bugün Kıbrıs İlim) bırakmış, Uluslararası Amerikan Koleji de Girne Amerikan Koleji içerisinde katılmıştır. Bunların dışında ortaöğrenim kurumlarında kapanma çok da sık yaşanan bir durum değildir.

 

İlkokullar: Lefkoşa Örneği

Tabii eskiden hemen her köyde ve mahallede bulunan ilkokulların gerek nüfus değişimleri gerekse merkezîleştirme çalışmaları dolayısıyla kapandığını görmek zor değildir. Genellikle tek odalı, tek öğretmenli yapılarda olan ve tüm sınıfların birlikte eğitim gördüğü köy okulları zamanla yerini daha merkezî okullara bırakmıştır. Alışılagelmiş bir durum olması ile beraber karışıklıklar da yaratmaktadır. Araştırmam esnasında pek çok okulun yer, isim ve statü (ilkokuldan anaokulu veya tersi) değiştirdiğini gözlemledim. Üzerinden ilerleyeceğim Lefkoşa örneğinde hemen her mahallenin kendi küçük okulu varken zaman içerisinde bu okulların uğradığı değişiklikler ilginçtir ve bunlar özellikle biyografilerde dikkat çeker. Mesela dörtlü koalisyonun başbakanı Tufan Erhürman Küçük Kaymaklı İlkokulunda, başbakan yardımcısı Kudret Özersay da Yenişehir İlkokulunda eğitim almıştır ancak bu okullar günümüzde değişikliğe uğramıştır. Lefkoşa özelinde Lefkoşa Türk Belediyesine bağlı mahallelerden bir liste yaparak örnek göstermek mümkündür.

 

Akkavuk: Akkavuk Mescidi içerisinde 1970’li yıllarda kısa bir dönem İmam Yetiştirme Okulu açıldı ancak ilgisizlikten kapandı.

Arabahmet: Arabahmet İlkokulu 1964’ten beri hizmet vermektedir. Shakespeare Okulunun son binası Mahkemeler Binası’nın çaprazında daha önce Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı, bugün ise Mimarlar Odası olarak kullanılan binaydı.

Aydemet (Metehan): Aydemet sınırları içerisinde “Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu Lefkoşa” olarak adlandırılacak okulun yapımına başlanmıştır.

Çağlayan: Çağlayan Cumhuriyet İlkokulu 1963’ten beri hizmet vermektedir.

Göçmenköy: Şehit Yalçın İlkokulu 1971’den beri hizmet vermektedir.

Hamitköy: Hamitköy Dr. Fazıl Küçük İlkokulu (tahminen) 1964’ten beri hizmet vermektedir.

Haspolat: Haspolat İlkokulu 1974’ten beri hizmet vermektedir.

Haydarpaşa: Bugün Eski Eserler ve Müzeler Dairesi olarak kullanılan binada Haydarpaşa İlkokulu (Tarakçı Mektebi) eğitim vermekte idi. 1959/60 yıllarında yerine Haydarpaşa Ticaret Lisesi açıldı. Kısa bir süre HTL Eski Saray Sokak’taki eski Kız Lisesi binasına taşındı ve bu sırada Türk Maarif Koleji bu binada eğitim verdi. Eskiden Yenicami İlkokulu olan ve şu an Yenicami Okul Öncesi Eğitim Merkezi olarak kullanılan bina da Haydarpaşa sınırlarındadır.

İbrahim Paşa: Şu an Dr. Fazıl Küçük Müzesi olarak kullanılan binada bir dönem Shakespeare Okulu bulunmuş daha sonra bu okul Selimiye’ye taşınmıştır.

İplik Pazarı/Korkut Efendi: Önceden ayrı binası olan Selimiye İlkokulu, bu bina yıkıldıktan sonra bir dönem sanıyorum eski cami binasının bir bölümünü de kullanılmış, daha sonra burası Evlendirme Dairesi yapılmıştı. Bu bina 2005 yılında tekrar camiye çevrilmiştir. Aynı şekilde Turunçlu Fethiye Camii içerisinde de bir okul bulunmaktaydı.

Kızılay (Kızılbaş): Gelibolu İlkokulu 1973’ten beri hizmet vermektedir. 1974 yılında hizmete açılan Kızılbaş İlkokulu 1975’te kapanmış ve bu binaya Haydarpaşa Ticaret Lisesi yerleşmiştir.

Köşklüçiftlik: 1956 yılında kurulan Köşklüçiftlik İlkokulu daha sonra Şehit Tuncer İlkokulu ismini almıştır.

Kumsal: 1964’te Kumsal İlkokulu olarak kurulan ve 1971’de Şehit Ertuğrul İlkokulu ismini alan okul bugün Anadolu Üniversitesi Lefkoşa Kampüsü olan binadan taşınıp, Yenişehir’deki hâlen kullanılan yeni binaya geçmiştir.

Küçük Kaymaklı: Caminin yanında bulunan Küçük Kaymaklı (Türk) İlkokulu 1974 sonrası askerî bölge içinde kaldığından Kıbrıslı Rumlara ait olan Yenişehir sınırlarındaki ilkokul binasına taşınmıştı. Daha sonra bu okul Gülenyüzler Anaokulu olarak değiştirildi. Eski bina yakın tarihte askerî bölge kapsamından çıkarılmıştır. Ayrıca Küçük Kaymaklı’da 1976 yılında kurulmuş Şehit Doğan Ahmet İlkokulu hizmet vermektedir.

Ortaköy: Ortaköy (Türk) İlkokulu en geç 1939 yılında Ali Rıza Efendi Caddesi üzerinde bugün cami olarak kullanılan binada faaliyete başlayıp daha sonra 1958 yılında yeni binaya taşınmıştır. 1999 yılında Ortaköy İlkokulu, Yeni Yüzyıl Anaokuluna dönüşmüştür. Bu yılda 9 Eylül İlkokulu eğitime başlamıştır.

Selimiye: Okulların yoğunluklu olduğu Selimiye Meydanı çevresinde ilkokul olarak bugün Belediyeler Birliği olarak kullanılan Kadı Menteş Konağı, Ayasofya Kız İlkokulu olarak; karşısındaki Halk Sanatları Derneği Binası (Eski İdadi) ise Ayasofya İlkokulu olarak kullanılmıştır. Daha sonra Kadı Menteş Konağı Selimiye İlkokulu olarak faaliyetlerine devam etmiş, daha sonra Maarif Anaokulu olmuştur. Bu binaların çaprazında bugün İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kullanılan bina ise uzun süre Shakespeare Okulu olarak ilk ve ortaöğrenim vermiştir. Bugün Selimiye sınırlarında eğitim veren okul öncesi, ilk veya ortaöğrenim kurumu yoktur.

Taşkınköy: Necati Taşkın İlkokulu 1984’ten beri hizmet vermektedir.

Yenicami: Yenicami İlkokulu binasının Haydarpaşa’da olmasına karşın bölgenin en önemli ilkokulu olan Atatürk İlkokulu, Yenicami’dedir. Bir kısım evin yıkılmasıyla beraber geniş bir alana inşa edilmiş ve 1957 yılından beridir eğitime devam etmiştir. Okul öncesi kurumlara bu listede özel olarak yer verilmese de tarihsel önemi açısından (özel) Zehra Növber Anaokulunun da Kuruçeşme Sokak’ta faaliyet gösterdiği notu mevcuttur.

Yenişehir: Yenişehir İlkokulu kısa bir süre için Şehit Ecvet Yusuf Caddesi’nde bugün Psikolojik Danışmanlık, Rehberlik ve Araştırma Şubesi tarafından kullanılan ve daha önce uzun yıllar Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu olarak bilinen 31 numaralı binada faaliyet gösterdi. Bugün daha önce Kumsal İlkokulu olarak bilinen Şehit Ertuğrul İlkokulu ile daha önce Küçük Kaymaklı İlkokulu olarak bilinen Gülenyüzler Anaokulu Yenişehir sınırlarındadır.

Abdi Çavuş, Ayyıldız (Ayluka), Kafesli, Karamanzade ve Marmara mahallelerinde yakın zamanda herhangi bir ilkokulun varlığına dair bilgim yoktur.

 

Sonuç

İlkokullar farklı bir durum teşkil etse de özellikle ortaöğrenim kurumları için bahsettiğim sebeplerle kurumsal hafızanın korunması oldukça önemlidir. Bunlara ek olarak birçok yabancı üniversitenin öğrenci seçerken ilgili öğrencinin çıkış yaptığı lisenin ne kadar köklü olduğuna dikkat ettiği bir gerçektir. Tüm bunlar göz önüne alınarak okulların statülerinin ve isimlerinin rahatça oynanmaması ve okul tarihçelerine önem verilmesi dikkat edilmesi gereken meselelerdir. Mezun ağlarının kurulması, gerektiği yerde örneğin Leymosun’da kalan 19 Mayıs Lisesi ile günümüzdeki 19 Mayıs Türk Maarif Koleji arasında kurulabilecek köprü gibi bir devamlılığın sağlanması oldukça önemlidir. Başta Lefkoşa Türk Lisesi ve 20 Temmuz Fen Lisesi gibi asırlık kökleri olan okullar olmak üzere belirli geleneklerin tespiti ve korunması da önemlidir. Tabii beş asırlık Galatasaray Lisesi gibi bir pilav günü geleneği beklenmez ama mesela benim eğitim aldığım Türk Maarif Koleji için bu gelenekler pek de önemsenen hadiseler değildir. Babamın da mezun olduğu, annemin 20 yıldır çalıştığı, benim ve kardeşimin en güzel yedi yılının geçtiği okula dönüp baktığımda “gelenek” olarak bahsedecek bir şey bulamamak aidiyeti de etkileyen bir durumdur.

 

Gelenek olabilecek meselelerin -mesela “Yetenek Günü” heyecanı buna örnektir- idarecilerin keyfi kararlarıyla şekillenmesi de benzer bir problemdir. Bunları aşmak için bazı girişimler yapmış, yeni alışkanlıklar kazandırmaya çalışmıştık. Örneğin öğrenci konseyi olarak bizim yıldan başlayarak çevre hassasiyetlerimiz ile mezuniyet törenlerinde havai fişek atılmamasını ve bu paranın ilgili bir kuruma bağışlanmasının önünü açmıştık. Sanıyorum bu alışkanlık hâlen sürdürülmektedir ancak bu tabii ki köklü bir “gelenek” olmak için oldukça küçük bir husustur. Bunlar göz önünde bulundurularak hem okulların başarısı, hem de mezunlarının kariyer ve akademik hayatlarına yeni imkânlar sağlayabilmek için güçlü mezunlar ağı, güçlü mezunlar ağı için de kurumsal hafıza, aidiyet duygusu ve gelenekler büyük önem taşır. Okul isimlerinin ve statülerinin zırt pırt değişmesi bu konuda ciddi dezavantajlar sağlar. Özellikle okul tarihlerinin ve arşivlerinin muhafazası bu hususlarda çok önemlidir.

 


 

Fotoğraf için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir