Gençler Göç mü Etsin?

Bu hafta içerisinde konuk olduğum bir canlı yayın programında, “Ülkeyi yönetenlerden gençlerin beklentileri nelerdir?” sorusuna cevaben; gençlerin gelecek kaygısı yaşadığını, bu zorlu pandemi döneminde okumaya çalışan gençlerin öğrenci burslarının 4 ayı geçkin bir süredir yatırılmadığını, eğitimini tamamlamış ya da bir vesileyle okuyamayıp ülkesinde iş kurmak, üretim yapmak, yatırım yapmak isteyen gençlerimize, devletimizin hiçbir destek ve teşvik vermediğini, işsizliğin rekor kırdığını dile getirmiştim. Bu hissedilen kaygılardan dolayı da maalesef ülke gençliğinin aklına göç etme düşüncesi her geçen gün daha da yerleşmeye başladığını ifade etmiştim.

 

Canlı yayındaki bu açıklamam sonrası aynı hafta içerisinde ne oldu dersiniz? UBP’li bir milletvekilinin oğlu 17 bin TL aylıkla Cumhuriyet Meclisinde Meclis Başkanı Özel Kalem Müdürü olarak atandı. Yetmedi bunu da gururla sosyal medyasında paylaştı. Kendince o da haklı tabii. Babası milletvekili. O atanmayacak da kim atanacaktı değil mi? Eğitimini yeni tamamlayıp, askerliğini de bitirir bitirmez işini de en ballısından bulmuş oldu. Oh, bundan iyisi Şam’da kayısı. Peki kaynak olmadığı için işsizlere ve aç kalan özel sektöre verilmeyen ekonomik desteğe ne oldu? Genç işsiz oranının 2020 verilerine göre yüzde 29,3 olduğu bu zorlu dönemde, gemisini kurtaran kaptan mı oldu? Sırf UBP’li bir vekilin oğlu olması mı kriter yoksa yaklaşan parti kongresine yönelik stratejik bir adım mı atılmış oldu? Ne oldu bilmem ama olan yine bu millete oldu.[1]

 

Peki bu vekilin çocuğu ile aynı dönem askerliğini birlikte bitirmiş olan bu ülkenin onlarca genci sizce ne yapıyor dersiniz? Bunu bilmek zor değil tabii ki. Kimi işsiz, kimisi de göç etmeyi düşünüyor. Kimisi de kamuda sınav peşinde koşturuyor. Bu ülkenin gençlerine en büyük kötülüğü yine bu ülkenin yöneticilerinin yaptığını gördüğümüzde, aklıma katıldığım canlı yayında “gençlerimizin ülke yöneticilerinden beklentileri” konusunda bana yöneltilen o soru geliyor ve beni bir anda trajikomik şekilde gülme tutuyor. Bu yönetimden, bu zihniyet anlayışından ne bekleyebiliriz ki?

 

Bu konuyla ilgili olarak, Diyojen ile Büyük İskender ile arasında geçen o meşhur diyalogdan sizlere bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere başkalarının sefillik olarak gördüğü yaşamına rağmen dünyanın pek çok yerinde ün yapan Diyojen’i ziyaret eden Büyük İskender başka insanların kendisinden korkuyla kaçışmasına rağmen hiç istifini bozmayan Diyojen’e “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” der. Diyojen “Sen benim kölemin kölesisin çünkü dünya benim kölemdir, sen de dünyanın kölesisin.” diyerek cevap verir. Diyojen’in bu yanıtı çok hoşuna giden İskender kendisinden istediğini dilemesini söyler. Diyojen’in cevabı ise yaşam felsefesine uygundur: “Gölge etme başka ihsan istemem.”[2]

 

Şimdi benim de, gençlerin ülke yöneticilerinden beklentileri ile ilgili o soruya yeniden cevap verme şansım olsaydı “Gölge etmesinler, başka ihsan istemem.” diye cevap vermeyi çok isterdim. Çünkü bunları ciddiye alıp, ülkesini seven bir genç olarak taleplerimizi sıralıyor, çözüm önerileri sunuyoruz. Ama karşılığının partizanca ve aile şirketi gibi olan atamalar olduğunu görünce, bahse konu bu ülkenin yöneticilerine içimizde güven duygusuna dair en ufak bir kırıntı bile kalmıyor maalesef.

 

Genç fikirler, genç insanlar tabii ki ülke yönetiminde görev almalı, ülkeye gençler de yön vermeli. Fakat bu durumun hep vekil çocuklarına denk geliyor olması sizce de tesadüf olabilir mi?

 

Çevremde tarımla, hayvancılıkla, ticaretle uğraşmaya çalışan ya da kendi işini kurmaya çabalayan, ülkesinden doğru düzgün hiçbir destek almadan kendi yağında kavrulan, tanıdığım o kadar çok bu ülkenin değerli genci var ki! Ülkemizdeki yöneticilere bu memleketin bir genci olarak seslenmek istiyorum. Toplum vicdanını yaralayan bu tarz vizyonsuz adımlarla insanların umutlarını, geleceklerini daha da yok etmekten vazgeçin lütfen! Aksi hâlde bu ülkenin gençlerini, kendi vatanlarından soğutmaya ve birer birer göç etmelerini sağlamaya sebep olacaksınız!

 


 

Kaynakça

[1] Site editörleri (2021). ÖĞRENCİYDİ, ÖZEL KALEM OLDU. Özgür Gazete.

[2] Site editörleri (n.d.) Diyojen. T.C. Sinop Valiliği.

 

Fotoğraf: mohamed Hassan, Pixabay.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir