Afganistan: Amerikan Tarihinin En Uzun Savaşının Sonuna Yaklaşılıyor

Afganistan’daki savaş 7 Ekim 2001’den beri devam etmektedir. Neredeyse 21 yıldır içerisinde Amerikan ordusunun da bulunduğu NATO askerleri Afganistan’da Taliban ve El-Kaide’ye karşı çatışıyorlar. Bu savaş Amerika için Vietnam savaşından (1955-75) bile daha uzun ve maliyetli geçmiştir. ABD Savunma Bakanlığı verileri dikkate alındığında Afganistan’daki savaş Amerikan halkı için yaklaşık 815 milyar dolarlık bir fatura çıkarmıştır.

 

2011 yılında savaşın zirvesinde, ülkede 98.000’den fazla Amerikan askeri ve yaklaşık 41.000 koalisyon askeri bulunmaktaydı. Şüphesiz bu askerî güçler, bölgesel ve uluslararası güvenlik için tehdit oluşturan terörist grupların güçlenmesini engelledi: Taliban ve daha yakın yıllarda, genellikle ISKP (İslam Devleti Horasan Eyaleti) olarak bilinen terörist grubu.

 

2011’den sonra ise Barack Obama başkanlığı ile başlayan geri çekilme hareketi başladı. Bu geri çekilme hareketi Afganistan’daki Amerikan ve koalisyon asker sayısını yüksek oranda azalttı. Amerikan askerlerinin geri çekilmesini fırsat bilen Taliban, Afganistan’ının kuzey bölgelerinde yeni bir harekât düzenlemeye başladı. Harekâtın amacı Afgan ordusunu yenilgiye uğratmak ve o bölgelerden çıkmasını sağlamaktı. Taliban, mayıs ayının ortasından bu yana ülke genelinde yaklaşık 90 ilçenin kontrolünü ele geçirdiğini söyledi. Bunların bazıları tek kurşun atılmadan ele geçirilmişti. Ayrıca, Taliban Afganistan’ın dördüncü büyük ve kuzey bölgesinin merkezi olarak bilinen Mezar-ı Şerif’in kapısına dayandılar. Taliban, Amerikan Özel Operasyon Birimleri ve yerel Kuzey İttifakı tarafından yenilgiye uğratıldığı 2001’den beridir 20 yıldır şehri kontrol etmemekteydi.

 

Bu yılın nisan ayında ABD Başkanı Biden, ABD birliklerinin 11 Eylül 2021’e kadar Afganistan’dan tamamen çekileceğini duyurdu. Bu açıklamadan sonra sormamız gereken bazı sorular var. Neden şimdi geri çekiliyorlar ve geri çekilme Afganistan’ın ve Orta Asya’nın geleceği için ne demek?

 

Afganistan’daki siyasi durumun kötüleşmesi ve güvenliğin azalması, ayrıca istikrarsızlığın artması bölgedeki diğer ülkeler için endişe meselesidir. Afgan hükûmeti içindeki çıkar grupları ve siyasi klikler arasındaki güç mücadelesinin yanı sıra Taliban’ın artan gücü, Afganistan’daki ABD güvenceli güç dengesini değiştirmesi beklenen bir olasılık olarak ortadadır.

 

Amerikan’ın geri çekilmesi mutlaka bir güç boşluğu bırakacaktır ve kendi jeopolitik çıkarları peşinde koşan ülkeler bu boşluğu doldurmaya çalışacaktır. Bu boşluğu doldurabilecek üç ülke vardır. İlk olarak Pakistan. Pakistan istihbaratı aracılığıyla 2001’den beri Taliban’la beraber gizlice çalışmıştır ancak son yıllarda Taliban’in Pakistan kolunun kontrolünü kaybettiği için Pakistan, Taliban’i hedef almaya başlamıştır. Ayrıca Afganistan savaşının başlangıcından beri Pakistan’a binlerce Afgan mülteci kaçmıştır ve ülkenin zaten kötü olan ekonomisine büyük yük koymuştur. Bu nedenlerden dolayı Pakistan, Afganistan’ın anarşiye ve terörizme kapılmasını önlemek için kendi nüfuzunu daha fazla ortaya koyacaktır.

 

Afganistan’daki güç boşluğunu doldurabilecek bir başka ülke ise Çin’dir. Çin son 20 yılda ekonomik olarak büyük yol katetti. Bu ekonomik büyümenin yanı sıra, Çin jeopolitik olarak büyük adımlar atmaya başladı. Güney Çin denizinden, Orta Afrika’ya kadar Çin kendi nüfuzunu hissettiren ve Amerika’nın Asya’daki gücünü azaltan bir etki yaratmıştır. Bu yüzden Çin Amerika’nın yerinin almak için Afganistan’ı kendi etkisini ve nüfuzunun altına almak isteyecektir. Bu şekilde Çin hem Amerika’nın dünyadaki prestijini ve jeopolitik rolünü azaltacaktır ve Afganistan’da kendi menfaatlerini geliştirecektir. Rusya’nın ise 10 yıl suren Afgan savaşının ardından (1979-89) Afganistan’a bir daha karışacağı zannedilmiyor.

 

ABD ve koalisyon birliklerinin resmî olarak geri çekilmesi, Afganistan’a Orta Asya ülkeleri için özellikle önemlidir ve birtakım stratejik sonuçlara yol açabilir. Afganistan’daki iç çatışmanın derinleşmesi ve ülkenin kuzey sınırları üzerindeki kontrolün zayıflaması Tacikistan için kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti akışında eşi görülmemiş bir artışa yol açabilir. Afganistan, çoğumuzun bildiği gibi afyon üretiminde dünya lideridir. Afyon da eroinin ham maddesidir. Her yıl Afganistan’dan Orta Asya ülkeleri aracılığıyla binlerce ton eroin ile diğer muhtelif uyuşturucular Avrupa’ya kaçak olarak gönderilmektedir. Bu yüzden Afganistan’ın Taliban’a veya yeniden bir iç savaşa yenik düşmesi uluslararası uyuşturucu ticaretini artıracaktır.

 

Ayrıca Türkmenistan, ülke sınırlarına yakın olan bölgelerde terörist aktiviteler (Taliban, El-Kaide vb.) ile yeniden karşılaşırsa, yalnızca bölge için değil, aynı zamanda başta Çin ve Rusya gibi büyük dış ortaklar ve Güney Asya ülkeleri için de stratejik öneme sahip maden yatakları ve uluslararası gaz boru hatları gibi önemli altyapı tesisleri için ek koruma sağlamak zorunda kalacaktır.

 

Orta Asya devletleri tarafından yapılan dış yatırım ve mali destek, Afganistan’a Orta Asya ülkeleri de dâhil olmak üzere dış ortaklarla ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ek fırsatlar sağladı. Örneğin Kazakistan için Afganistan önemli bir ticaret ortağıdır ve Kazakistan’ın tarım ürünleri ve petrol ürünlerinin büyük bir ithalatçısıdır. 2019 yılında iki ülke arasındaki ticaretin cirosu 401 milyon doları aştı. Afganistan’daki durum kötüleşirse, Kazakistan gibi ülkeler ticaret için önemli bir pazar kaybetme riskiyle karşı karşıya gelecektirler.

 

Afganistan’daki durumun kötüleşmesi, uluslararası enerji hatlarının inşası gibi çeşitli altyapı projelerini etkileyebilir. Etkilenebilecek projelerden bir tanesi de TAPI gaz boru hattıdır. Tamamlanınca TAPI boru hattı tüm Güney ve Orta Asya’nın enerji haritasını değiştirebilecek boyutta bir projedir. Taliban’ın Afganistan’daki konumunun güçlendirilmesi ve iç siyasi krizin olası ağırlaşması, sadece boru hattını ve bölgesel enerji transferi için kötü olacak değil, ayrıca Afganistan’a yatırım yapmak isteyen veya yapmış olan yabancı yatırımcıları ve ortakları korkutacaktır, bu da ülkenin zaten zor olan ekonomik durumunu kötüleştirecektir.

 

Son olarak değinilmesi gereken nokta da bu kadar karmaşaya yol açacaksa Amerika’nın neden  Afganistan’dan çekilmeye karar vermesidir. Bunun için şu anda kesin bir cevap yoktur ama tahmin yürütebiliriz. Analistler tarafından yürütülen bir tahmin ise ABD devletinin kendi halkı tarafından Afganistan’daki savaşın sona ermesi için koyduğu baskı olabilir. Amerikan halkı Afganistan için son 20 yılda yüz milyarlarca dolar ve binlerce çocuğunu kaybetmiştir, bu yüzden halkın Afganistan’dan çıkmaya sabırsızlığı yüksek ihtimali olan bir tahmin olabilir. Başka bir tahmin ise Amerikan ordusunun ve askerî sanayi kompleksinin Afganistan’da zafer kazanamayacaklarını anlayıp artık geri çekilmeleri gerektiğini anlaması yönündedir. Amerika da kendinden önce gelen İngiliz ve Sovyet devletlerinin yaptıkları hataya düştü ve Afganistan’ı fethedebileceğini düşündü. Şimdi üçüncü kez hatırlıyoruz ki Afganistan, imparatorlukların mezarlığı olan ve fethedilemeyen bir coğrafya ile insana sahip bir ülkedir.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir