Kokuların Sırrı

Kokular, havada çözülmüş olarak bulunan kimyasal maddelerin yarattığı bir duyudur. Genellikle kokular organik bileşikler tarafından oluşturulur. Her şeyin kendine has bir kokusu ve bu kokunun insan zihnine olan etkileri mevcuttur.

 

Koku duyusu kapatılamaz. İnsan bedeni 24 saat boyunca koku alabilir. Bu yüzden hem beynimizi hem ruhumuzu hemde psikolojimizi etkileyen önemli unsurlardan biridir koku. İnsanların neden farklı parfümlerden hoşlandığını hiç düşündünüz mü? Ya da kadınlarda koku duyusunun erkeklere oranla neden daha güçlü olduğunu?

 

Bilim insanları anne karnındayken bile koku ve duygu arasında bir bağ kurduğumuzu dile getiriyorlar. Her birimiz hayatımızın bir döneminde algılayıp bizi iyi hissettiren kokulardan hoşlanırız. Kullanacağımız parfümlerde bunu ararız. Çoğu zaman ise beynimiz daha önceden algıladığımız bir koku ile ilgili olan bir anımızı bağdaşlaştırır ve böylece o kokuyu her duyduğumuzda belirli bir anımızı anımsarız. Bir gün yolda yürürken birden bire bir koku duyarsınız ve bu koku sizi hiç aklınıza gelmeyen bir anıya doğru yolculuğa çıkartır. Bu durum kokunun uzun dönem hafızaya kaydolma özelliğinden kaynaklanır. Örneğin; her yağmur kokusu duyduğumda, en yakın arkadaşımla Baykuş’ta pencereden yağmuru izleyerek kahve içtiğimiz o ana hapsolurum. Hatıralarımızı duyduğumuz bir koku ile yeniden yaşarız. Eğer iyi bir anı ise yüzünüzde tebessüm, kötü ise içinizde bir burukluk olur.

 

Koku da tıpkı parmak izi gibi özgüldür. Her insanın kendine ait farklı bir kokusu vardır. Üstelik koku tek yumurta ikizlerinde bile farklıdır. Patrick Süskind’in Koku adlı polisiye romanında, 18. yüzyılda Fransa’nın başkenti Paris’te doğan Jean-Baptiste Grenouille çocukluğunu oldukça pis bir yerde geçirir. Böylece oradaki kokuyla bir yetenek kazanır. Bu durumun kendisine verilmiş bir armağan olduğunu düşünen Baptiste, herşeyin ve herkesin kokusunu anlayabilmekte ve istediği kokuyu üretebilen bir dâhi konumuna gelmiştir. Aynı zamanda Baptiste tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten çekinmeyen bir katildir. 1987 yılında Türkçeye de çevrilen roman yine bir Alman yönetmen Tom Tykwer tarafından 2006 yılında “Perfume: The Story of a Murderer” adıyla sinemaya uyarlandı. Bu film Türkiye’de “Koku: Bir Katilin Hikayesi“ adıyla gösterildi. Kokunun büyüsünü ve cinayetle ilişkini anlatan şiddetle tavsiye ettiğim bir filmdir.

 

Kokunun kriminolojide ve adli bilimlerde oldukça önemli bir rolü vardır. Çok sayıda cinayetin aydınlanmasında ve katilin bulunmasında kokunun etkisi olmuştur. Örneğin, köpeklerin üstün koku alma yeteneklerinden dolayı bir çok cinayet aydınlığa kavuşmuştur. 2018 yılında Türkiye’de işlenen bir cinayette maktulün kıyafetleri köpeklere koklatılmış ve köpekler bu kokuyu takip ederek katilin evine kadar gitmişlerdir. Böylelikle algılanan bu koku sayesinde katilin kim olduğu aydınlanmıştır. Bunun gibi bir çok örnek Dünya üzerinde mevcuttur. Fakat bu durumun tam aksine tek bir kıl ve kokusunu tanıyan köpek yüzünden ömür boyu hapse mahkum olan ve 23 yıl yattıktan sonra DNA sayesinde masum olduğu kanıtlanan, yapılan hata yüzünden ise 2 milyon dolar tazminat ödenen Floridalı Wilton Dedge köpeklerin koku üzerindeki yanılma payını kanıtlamıştır. Şimdi gelelim kokunun kimya boyutuna.

 

Koku havada belirli yoğunluklara sahiptir. Bunlar:

  • 0, kokusuz
  • 1, çok zayıf
  • 2, zayıf
  • 3, belirgin
  • 4, kuvvetli
  • 5, çok kuvvetli
  • 6, dayanılmaz

şeklindedir. Kimyada bir çok kokulu maddenin toksik ve insan sağlığına zararlı bir etkisi bulunduğundan dolayı laboratuvarlarda kimyasal malzemeler ile çalışırken çeker ocak kullanılır. Örnek verilecek olursa amonyak (NH3) oldukça ağır ve zararlı bir maddedir. Bunun dışında bazı kokuların kimyasal yapıları aşağıdaki gibidir.

 

Vanilya kokusu.

 

 

Pentil bütanoat esteri, kayısı ve armut kokusuna sahiptir.

 

 

Furaneol, çilek kokusuna sahiptir.

 

Öjenol, karanfil kokusuna sahiptir.

 


 

Kaynakça

 

Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir