Ses Çıkarmayan Susturulur: Biz Ölmek İstemiyoruz

Bu yazıyı okuyacak olan büyüklerime: Bir defalığına olsun çocuklar ve gençler adına konuşacağım. Çocuklarınız adına.

 

Biraz olsun sosyal medyada bulunuyorsanız eğer; paylaşımları, isyanları ve gençlerin “İklim değişikliği hepimizi öldürüyor, harekete geçin!” çağrılarını duymuşsunuzdur. Her hafta iklim değişikliğine dair bir haber görmüş, her gün sosyal medyadan yardım çığlığı atan en az bir gence rastlamışsınızdır. Belki de iklim değişikliği ile ilgili bütün bilimsel bilgilere, doğal kaynakların yavaşça yok olduğu gerçeğine hâkimsinizdir: Savaş zamanı gelen ölüm haberi gibi normal geliyordur artık size.

 

“İklim değişikliği yeni Marx’tır.” der Stoknes, kitabında reddediş ve (harekete geçmeye duyulan) tembellik psikolojisine değinir.[1] Stoknes’e göre çocuklarınızın ve geleceğinizin 3’te 1’inin öleceği gerçeğini reddetmenizin temel nedeni, içinde bulunmayacağınız bir geleceğe önem vermeyişinizdir.[1][2] “Nasıl olsa o zamana öleceğim.” psikolojisi, sizi bulunduğunuz tembelliğe getirir ve iklim değişikliğini umursamamanızı sağlar. Evet, belki de o zamana kadar öleceksiniz, fakat yeni bir haber daha duymak ister misiniz?

 

Biz ölmek istemiyoruz.

 

20 Eylül 2019 günü tüm dünyada (Evet, KKTC de dâhil) iklim değişikliği için grevler yapıldı. New York City’de 250.000, Fransa’da 40.000, Almanya’da ise 1,4 milyon kişi, politikacılara harekete geçme çağrısında bulundu. Benim ilgimi ne çekti biliyor musunuz?

 

Fotoğraflara bakın:

 

Kaynak: Brenton Geach/Gallo Images – Getty Images

 

Kaynak: Asanka Ratnayake/Getty Images

 

Kaynak: Emeric Fohlen/NurPhoto via Getty Images

 

Fotoğraflarda ortak bir tema görebiliyor musunuz? Mesela bu üç fotoğrafta ne kadar yetişkin görüyorsunuz?

 

Anlıyorum, siz takmıyorsunuz ama biz geleceğimizi acı çekerek, çocuklarımızın ve torunlarımızın iklim değişikliğine öldüğünü görerek yaşamak istemiyoruz.

 

UNICEF’in “Unless we act now: Impacts of Climate Change on Children” raporu [2], harekete geçmediğiniz takdirde çocuklarınızı ve torunlarınızı bekleyen geleceği detaylı bir şekilde anlatır.

 

Maddelerle özetleyecek olursak, iklim değişikliği için harekete geçmezseniz:

  • Çocuklarınız ekstrem hava kirliliğinde büyüyecek, çoğu akciğer enfeksiyonuna, zatürreye ve beslenme yetersizliğine yatkınlık gösterecek.
  • Dang humması ve sıtma gibi hastalıklara yakalanma riski gösterecek.
  • Kıbrıs gibi küçük adaların batma olasılığı yüksek olduğundan dolayı, gelecek nesillerin varlığı riske girmiş olacak.
  • Yüksek hava sıcaklıklarından dolayı ölüm sayısı artacak.

 

Özet olarak, attığınız her adımın bedelini çocuklarınız ve torunlarınız ödeyecek. “Daha önemli” işleriniz olduğunu her söyleyişinizde, her harekete geçmediğinizde gelecek neslin hayatını riske sokuyor olacaksınız. Vicdanınız hâlâ takmamaya el verecek mi?

 


 

Referanslar

[1] Stoknes, PE. (2015). “What We Think About When We Try Not To Think About Global Warming: Toward a New Psychology of Climate Action”, Chapter 2: Climate is the New Marx. White River Junction, Vermont : Chelsea Green Publishing

[2]UNICEF (2015). “Unless we act now: the impacts of Climate Change on children.”

 

Yazı içi fotoğraflar için tıklayınız. Kapak fotoğrafı için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir