Sol’duk, Solduk…

Sol görüş din, dil, uyruk ve cinsiyet farketmeksizin herkesin olabildiğince eşit fırsatlara sahip olmasını amaçlamak, bireyselcilik değil halkçılık, ırkçılık değil vatanperverliktir. Aslında böyle söyleyince gerçekten de süper duyuluyor yahu! Fakat özünde ne kadar muhteşem duyulsa da bir şeyler yanlış olsa gerek ki günümüzde sol partiler bu denli kan kaybediyor, insanlar farklı opsiyonlar arıyorlar. Sadece Kıbrıs’tan da bahsetmiyorum; ABD’den İngiltere’ye, Türkiye’den Brezilya’ya ve hatta sosyal demokrasinin kalelerinden görünen Norveç’e… Bütün bu saydığım ülkeler ve daha fazlasında sol partiler, an itibariyle muhalefet pozisyonunda bulunmakta. Bizim ülkemizin başbakanı da, cumhurbaşkanı da kendilerini solcu olarak tanımlasalar da meclisimizdeki en büyük parti ve hükûmetimizin yarısı kendilerini sol olarak tanımlamamaktadırlar.

 

Neden ama peki? Neden bu “halkçı” partiler halklarından destek göremiyor? Uzatmadan bir cümleyle söylemem gerekseydi sol partiler solcu gibi davranmıyor demem gerekirdi. Bundan dolayıdır ki işçi ve emekçi sınıfı bile, özünde tam da onlar için kurulmuş olsalar dahi, bu partilerden git gide uzaklaşıyor, öbür görüşteki partilere yöneliyorlar. Beni böyle düşünmeye iten sebeplerin başında günümüzdeki sol partilerin hemen hemen hepsinin yarattığı elitist ve seçkin hava var şüphesiz. İlericiliğin, solculuğun en önemli yapı taşlarından bir tanesi olduğunun farkındayım, hatta daha fazla arkasında da olamazdım. Amma velakin ilericilik bilmeyenleri aşağılamak, görmeyenleri ötekileştirmek, anlamayanları dışlamak değildir, olmamalıdır. İlericilik insanlara bilimle, hürriyetle ışık tutmak; onları kendi menfaatleri için eleştirel ve bağımsız düşünmeye davet etmektir. Fakat bütün bunları zorla dikte ederek insanları yetersiz hissettiriyor, kucaklayamıyor ve en kötüsü yabancılaştırıyor sol partiler. Zorla özgürlük de hâliyle özgürlük gibi hissettirmiyor insanlara… Bütün bunların istemeden yapıldığından eminim ama Hatice’ye değil neticeye bakacak olursak, her ne kadar içimi burksa da, “kısıtlayıcı” damgası yiyor sonuç olarak bu partiler.

 

Bunun değişmesi lazımdır, şarttır. Çünkü bir solcu olarak bütün bunlara her ne kadar üzülsem de, o kadar da iyi anlıyorum. İnsanların bize bakıp bizim her şeyi onlardan daha iyi bildiğimizi düşünüyormuşuz gibi hissetmelerini maalesef ki çok iyi anlıyorum. Ama bu böyle olmak zorunda değil. Birazcık uzlaşı, birazcık anlayış; birazcık temizlik, sıcaklık ve şeffaflıkla aşılmayacak şeyler değil bunlar. Farklı düşüncedeki insanlarla düşmanca tartışmak yerine dostça onlarla aytışarak, fikir alışverişi yaparak ve idealler paylaşarak üstesinden kolaylıkla gelinebilir bütün bu düşüşün.

 

Yazının başına dönecek olursak görmesi kolaydır ki solculuk tam da bunları gerektirir zaten. Ve düşünün, insanların da politik partilerden genel olarak beklentileri bunlardan ibaret değil midir? Yani öbür partiler sadece sol partilerden daha iyi solculuk yapıyor, halklarına duymak istediklerini söyleyip onları daha iyi kucaklıyorlar. Fakat birçok zaman bu partiler solculuğun sadece beğendikleri kısımlarını almış, özünde halkçı olmayan popülist partilerdir. Bu yüzdendir ki solcular olarak derhâl kılığımızı kıyafetimizi düzeltip tepeden tırnağa özümüz gibi olmamız gerekmektedir çünkü bu partiler gün geçtikçe güçlerine güç katmaktadırlar. Aksi takdirde, yerimizde saymaya ve insanların beklentilerini görmezden gelmeye devam edersek durumumuz hakkında kendimizden başka kimseyi suçlayamayız…

Bir yorum

  1. Solcu partiler hkdaki görüşlerine katılmakla birlikte bir ek yapmak istiyorum solcular sabit fikirlidirler.Günün koşullarına uyum sağlamayı döneklik olardk görmektedirler.Gereken esnekliği gösteremiyorlar.prensiplerinden taviz vermiyorlar.Bir de muhalefette iken gerçekleri göz ardı ederek halka ütopik vaatlerde bulunuyorlar.Devletin başına gelince de vaatleri gerçekleştiremedikleri için halkta büyük bir hayal kırıklığı yaratıyorlar.
    Bir de sol partiler birlikte hareket etmeyi birleşmeyi beceremiyorlar.Sanırım üstünlük kavgaları yüzünden. Yani egolarından taviz veremiyorlar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir